Bana harçlığımı gönderdiğin her ay, ben de sana yaptığım resimleri göndereceğim. | Open Subtitles | كل شهر عندما ستعطيني الرخصة سارسل لك كل الرسمات التي قمت بانهائها |
Size derhal bir düzine görevli göndereceğim. Tehlikedesiniz. | Open Subtitles | خلال 15 دقيقه سارسل محقق لياخذك لا يمكنك البقاء في الشارع |
Ve sana kahvaltının parasını gönderirim. | Open Subtitles | وبكل الاحوال سارسل لك المال من اجل الافطار |
İmha edilmesi için bir ekip yolluyorum. Söyleyeceği hiçbir şeye güvenilmez. | Open Subtitles | سارسل فريق لتدميره اي شي يقوله لايمكن الثقة به |
Şey, gayri resmi şekilde yollarım, fakat eksik kısımları elle doldurman gerek. | Open Subtitles | حسنا.سارسل لك وثائق غير محددة وانت املا الفراغات |
t Ve sen ölmeliysen, senin küllerini Japonya'ya geri yollayacağım. | Open Subtitles | لو يجب عليّ الموت سارسل رمادك اولا الي اليابان |
Ama şunu söyleyeyim; bir asistan gönderiyorum. | Open Subtitles | حسناً، ولكن يجب أن أخبركِ بأنني سارسل مساعدي |
Ve eğer ölmeliysen, küllerini Japonya'ya geri göndereceğim. | Open Subtitles | لو يجب عليّ الموت سارسل رمادك اولا الي اليابان |
İlaçları bir arkadaşıma göndereceğim. Üniversite hastanesinde çalışıyor. | Open Subtitles | سارسل الحبوب الى صديق لى يعمل فى مستشفى الجامعة |
Bununla ne demek istiyorsun? Bana telefonu ver, komisere mesajı göndereceğim. | Open Subtitles | اعطينى التليفون سارسل الرساله الى المفوض. |
Bu çok iyi bir fikir. Babamla Daphne'yi sinemaya gönderirim. Sana yemek yaparım. | Open Subtitles | سارسل ابي ودافني الى السينما وساطبخ لك,كوني في منزلي عند الثامنة |
Hadi eve gidelim, Johan. Anneni bir şeyler yapması için gönderirim. | Open Subtitles | لندخل للمنزل ، يوهان سارسل امك للخارج لتفعل اي شيء |
86 model bir Trans Am, plakayı gönderirim. | Open Subtitles | انها ترانس بيضاء موديل 86 سارسل لكَ رَقم اللَوحة |
Kaleden tam takviye istemek için adam yolluyorum. - Güzel. | Open Subtitles | سارسل الى الحصن لجلب جميع الجند |
- Üzgünüm, hemen birisini yolluyorum. | Open Subtitles | انا اسفه سارسل لك شخص على الفور |
Öyle yürürken kızımı yollarım yanına. | Open Subtitles | فى مثل ذلك الوقت سارسل اليه ابنتي |
Tamam. Yüzbaşı'nın evine de yollarım. | Open Subtitles | حسنا سارسل واحدا لمنزل النقيب |
Ve sen ölmeliysen, senin küllerini Japonya'ya geri yollayacağım. | Open Subtitles | لو يجب عليّ الموت سارسل رمادك اولا الى اليابان |
Size göz kulak olması için devriye arabası yollayacağım. | Open Subtitles | سارسل دورية شرطة لاحقا للإطمئنان عليكم. |
Ekibi Kivu'nun köyüne gönderiyorum. | Open Subtitles | انا سارسل الصحبه الى قريه كيفو |
Birini gönderip tamir ettireceğim. | Open Subtitles | و سارسل احد الاشخاص ليقوم باصلاحه |
Polislere de bir tane yollamak istiyorum. | Open Subtitles | سارسل واحده الي الشرطه |