Derisinin ne kadar parlak olduğuna bir bakın, benim yansımamı görebiliyorsunuz. | TED | انظروا كيف يكون جلدها ساطعاً ، يمكنكم رؤسة انعكاس صورتي هناك |
Ona verdiğimiz idrak aşırı derecede parlak ve canlı hale geliyor ve diğer her şey kararıyor. | TED | ووعينا بذلك الأمر الذي نوليه اهتمامنا يصبح ساطعاً للغاية وزاهياً وكل ما عداه يصبح مظلماً. |
Dostum, az önceki parlak ışığı gördün mü? | Open Subtitles | يا رفيقي، أرأيت للتو نوراً ساطعاً حقيقياً ؟ |
"Banyomu parlattığınıza emin olun ama ecza dolabıma dokunmayın!" | Open Subtitles | "أجعلوا حمامي ساطعاً! ولا تلمسوا خزانة دوائي". |
Cücenin hastalığı tüm vücuduna yayılmış. Galyum taraması bu yüzden çok parlaktı. | Open Subtitles | مشكلة القزمة شاملة الجسد كله لهذا كان فحص الجاليوم ساطعاً |
Yaşlandığında aşkım nasıl hala parıldayacak. | Open Subtitles | وعندما تكبر، سيظل حبّي ساطعاً |
Sanki çok parlak bir şey görmüşsün gibi oluyor ve ekşi bir şey tatmışsın gibi. | Open Subtitles | تبدو وكأنك شاهدت شيئا ساطعاً وتذوقـت شيئا حامضاً في نفس الوقـت |
Hepimiz burada geleceğinin parlak olacağını düşünüyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نعتقد أن لديه مستقبلاً ساطعاً هنا |
Her şey sana da fazla parlak görünüyor mu? | Open Subtitles | هل يبدو لك كل شيء ساطعاً جداً؟ |
Seninki naip olarak parlak ve güçlü. | Open Subtitles | ومستقبلكِ كان ساطعاً ومشرقاً كوصيه. |
Gözümün önünde parlak bir ışık belirdi. | Open Subtitles | .لقد كان ضوءاً ساطعاً أمام عينى |
parlak bir ışık göreceksin. | Open Subtitles | سترين ضوءاً ساطعاً حسناً؟ |
Çok parlak görünmez miydi? | Open Subtitles | ألن يظهر ساطعاً بشدّة؟ |
- parlak olacak. | Open Subtitles | سيكون هذا ساطعاً - أعرف ذلك - |
- parlak bir ışıkmış, ne oldu yani? | Open Subtitles | -وكان وميضاً ساطعاً... ماذا في ذلك؟ |
Banyomu parlattığınıza emin olun! | Open Subtitles | وأحرصوا أن يكون حمامي ساطعاً! |
Dikkatliydim, Eugene. Sadece, o kadar parlaktı ki. | Open Subtitles | لقد كنت حذراُ يوجين,الضوء كان ساطعاً |
Yaşlandığında aşkım nasıl hala parıldayacak. Daima hatırla evladım. | Open Subtitles | وعندما تكبر، سيظل حبّي ساطعاً |