Son saatlerimi bununla harcamak istemiyorum. | Open Subtitles | ليس لدي الكثير من الوقت لااريد ان اضيع ساعاتي الاخيرة في ذلك |
Geçen Ocak ayına kadar idare edebiliyordum ama işteki çalışma saatlerimi azalttılar. | Open Subtitles | وتمكنت من الصمود حتى يناير عندها بدَؤوا ينقصون من ساعاتي بالعمل |
Şimdi yukarı çıkıyorum çünkü saatim doldu. | Open Subtitles | أنا سأذهب إلى الأعلى الآن لأن ساعاتي قد انتهت |
Yerinde olsam son birkaç saatimi ağlayarak ziyan etmezdim. | Open Subtitles | انكنتمكانك، لن أضيع آخر ساعاتي بالبكاء عن هذا |
Restorandaki mesaimi degistirdiler... - ...çalisma saatlerim biraz farkli... - Üzgünüm. | Open Subtitles | حسنا , لقد قاموا بتغيير موعد عملي في المطعم لذلك ساعاتي .. ستكون مختلفةعن |
Mesai saatlerimin düzenli olmadığını sana söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك، ساعاتي كانت غير طبيعية |
Bakın doktor, ben de son birkaç saatimde bir şeyler söylemek isteyebilirim. | Open Subtitles | اسمع يا دكتور قد يكون لدي شيء أريد قوله في ساعاتي الأخيرة ربما يكون لدي شيء أقوله |
Alicia, çalışma saatlerimden kesiyorsun, ...tam da terfi döneminde bu durum beni mahveder, | Open Subtitles | أليشا، إذا قلصتِ ساعاتي فسيؤثر هذا على ترقيتي |
Son saatlerimi aramı düzeltmem gereken biriyle geçireceğim. | Open Subtitles | سوف أقضي ساعاتي الأخيرة أقدم تعويضات لشخص ما أحتاج لإصلاح الأمور معه. |
Son saatlerimi nasıl harcayacağımı biliyorum. Şu şeyi bulmamız gerek. | Open Subtitles | أعرف كيف سأمضي ساعاتي الأخيرة سنجد ذلك الشيء |
Son saatlerimi sevdiğimle geçirmek istiyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أمضي ساعاتي الأخيرة مع شخص أحبه. |
David, şehirdeki son saatlerimi seninle kavga ederek geçirmek istemem. | Open Subtitles | صدقني ديفيد لا أريد قضاء آخر ساعاتي في المدينه للشجار معك مره أخرى |
En karanlık saatlerimi yaşatmaya gelen bir isim. Arkadaşım. | Open Subtitles | إسم أتى لتمثيل ساعاتي الأكثر ظلاماً ، صديقتي |
Hayatımın bir döneminde tüm saatlerimi atmıştım. | Open Subtitles | في فترة مضت من حياتي, رميت جميع ساعاتي. |
Ayrıca benim saatim de onda. | Open Subtitles | لديه أيضاً إحدى ساعاتي |
Ayrıca benim saatim de onda. | Open Subtitles | لديه أيضاً إحدى ساعاتي |
Ve ben gönüllü iş saatimi bitirdikten sonra bir daha buraya asla gelmeyeceğiz. | Open Subtitles | وعندها سوف أنتهي ساعاتي التطوعية ولن نرجع هنا مجدداً |
Bak ben sadece saatimi yapmaya geldim. | Open Subtitles | أنظري , أنا هنا لكي أؤدي ساعاتي |
Bunlar benim saatlerim Pawnee ve Washington D.C. | Open Subtitles | هاهما ساعاتي باوني و واشنطن العاصمة |
Bir ihtimal saatlerimin nerede olduğunu biliyor olabilir misin? | Open Subtitles | هل تعرفين مكان ساعاتي إذا أمكن؟ |
Justin,yarın ofis saatimde gelip beni bir görebilir misin? | Open Subtitles | جاستن" هل يمكن أن تمر علي في ساعاتي المكتبية غداً ؟" |
Şu benim yeni akıllı saatlerimden biri. Çok gurur duyuyorum onlarla. | Open Subtitles | تلك أحد ساعاتي الذكيّة، إنّي أفخر جدًّا بهم. |
Bu parça Alman saatçi Dietrich Brauer tarafından yapılmış. | Open Subtitles | هذه القطعة صممت ...من قبل ساعاتي ألماني شهير (اسمه (ديتريش براور... |