"ساعدته في" - Traduction Arabe en Turc

• yardım ettim
• için ona yardım
• yardım edersem
• yardım ediyorum
• yardım etmiştim

Bir yıl kadar önce Jesse'ye kayıtlara açmada yardım ettim.
لقد ساعدته في فتح ملف التبني خاصته منذ سنة مضت

Benimkilerden yola çıkarak kendi sözlerini bulması için ona yardım ettim.
ساعدته في إختيار عبارته بإعطائه بعض من عبارتي

Tüpleri değiştirmesine yardım ettim ve smokini kirlenmesin diye, onu uzak tutmuştum.
ساعدته في تغيير أنبوب الصدر وإضطررت لدفعه جانباً حتى لا تتسخ بدلته الرسميّة

Aslında burada minibüsüne koltuk taşımasına yardım edersem beni götürmeyi teklif eden bir adam var.
في الواقع ثمة شخص عرض أن يقلّني إذا ساعدته في تحريك أريكته

İlk zaman kimyayı anlamasına yardım ediyorum diye benden hoşlandığını düşündüm ve sonra beni ben olduğumdan hoşlandığını fark ettim.
ظننته في البداية مثلي لأنني ساعدته في فهم مادة الكيمياء و من ثم أدركت أنه معجب بشخصي

Web kamerasının kabloları için yardım etmiştim.
ساعدته في توصيل بعض الأسلاك لكاميرا الإنترنت

Mekanı temizlemesi için ona yardım ettim sonra da cesedi yok ettik.
لقد ساعدته في تنظيم المكان ولقد تخلصنا من الجثة

Üstelik ,bütüm hafta her gece ona ben de yardım ettim
. في الحقيقة, لقد ساعدته في ذلكـ كل ليلة .

Bende ona şehir merkezinde, bir "pied-terre" bulması için yardım ettim.
لذا ساعدته في شراء "مكان للإقامة" في مدينة القرن

Kötü birini cezalandırması için O'na yardım ettim.
لقد ساعدته في القضاء على رجل شرير

Ben de bağlamasına yardım ettim. Mükemmeldi.
-لقد ساعدته في تعليقها ، إنها منضبطة تماماً

Ağabeyini öldürüp, gömmesine yardım ettim.
ساعدته في دفن شقيقه بعد أن قتله

Onları gömmesine yardım ettim.
لقد ساعدته في دفنهم

Ona yardım ettim.
أنا ساعدته في ذلك

Makinede değişiklikler yapması için ona yardım etseydiniz aynı işlemleri başka bir makinede de yapabilir misiniz?
إذا ساعدته في القيام بالتعديلات على الآلة هل يمكنك أن تؤدي نفس العملية على آلة أخرى؟

Scarborough'nun kaptanı, eğer ona yardım edersem, seçtiğim 9 adamla beraber affedileceğimizi söyledi.
،"قبطان "السكرابورو عرض عليّ أنا وتسعة رجال من اختياري عفواً كامل إذا ساعدته في اعتقال هارب من العدالة

Ama ben listesinden maddeler silmesine yardım ediyorum, ayrıca, camları parçalarken yanında olmasam, onu ittirmesem, bu yaptıklarının yarısını bile yapamazdı.
ولكن انا ساعدته في حل المشاكل, الى جانب انه لا يستطيع عمل نصف الاشياء لو لم اكن معه ورفع معنوياته وأشياء أخرى

- Boyayı karıştırmasına yardım etmiştim.
ساعدته في مزج الطلاء