"ساعه واحده" - Traduction Arabe en Turc

    • Bir saat
        
    • Bir saatin
        
    • bir saatimiz
        
    • Bir saatte
        
    Evet, Bir saat fiesta. Meksika şekerlemesi. İçebildiğinizde suyu için. Open Subtitles حسناً لديكم ساعه واحده لتناول الطعام المكسيكى ويمكنكم شرب الماء
    Bir saat bile fazla yaşamamalı! Open Subtitles نل من ابن العاهره هذا , لا اريد ان يعيش ساعه واحده
    Tam Bir saat sonra Marquis Oteline git. Open Subtitles خلال ساعه واحده بالضبط توجهى الى فندق ماركيز
    Parayla birlikte oraya gel. Bir saatin var. Open Subtitles كن هناك مع النقود, لديك ساعه واحده.
    Teknisyen yemekten dönene kadar bir saatimiz var. Tamam. Open Subtitles إن لدينا ساعه واحده فقط قبل يأتى العمال التقنيين من العشاء
    Neredeyse Bir saatte yarısını bulduk. Open Subtitles لذا نحن فى منتصف الطريق مثل , فى ساعه واحده
    Tam Bir saat sonra Marquis Oteline git. Open Subtitles خلال ساعه واحده بالضبط توجهى الى فندق ماركيز
    Koca bir ömür harcanan çalışma yalnızca Bir saat kadar süren bir yangın ile gidivermişti. Open Subtitles عملي طوال حياتي ذهب في حريق استمر ساعه واحده تقريبا
    Bir saat sonra burada ol, tamam mı hayatım, ısrar ediyorum. Tamam, hoşçakal. Open Subtitles تعالي بعد ساعه واحده عزيزتي انني اصر حسنا، حسنا، الى اللقاء
    Bir saat sonra gel tatlım. Israr ediyorum. Hoşça kal. Open Subtitles تعالي بعد ساعه واحده عزيزتي انني اصر حسنا، حسنا، الى اللقاء
    Pekala! Kulübeye git! Bir saat sonra buluşuruz! Open Subtitles فقط ابقي هلى هذا الطريق نحن لدينا فقط ساعه واحده
    Bir de bana sor. Bir saat içinde Dodgers Stadı'nda olmam gerek. Open Subtitles أنا أيضاً يجب ان أكون في ملعب الدودجرز في ساعه واحده .
    Ne zaman partiye gitseler Eve söyledikleri saatten en az Bir saat sonra gelirler. Open Subtitles عندما يذهبان إلى حفله، فإنهم يعودان بعد ساعه واحده على الأقل من الوقت الذي حدداه
    Ame eğer gençseniz... Bir saat... her şeyi değiştirebilir. Open Subtitles لكن عندما كنا صغار ساعه واحده تستطيع ان تغير كل شيء
    bizim proje raporunu Bir saat içinde teslim etmemiz lazım. Open Subtitles لدينا ساعه واحده فقط لتقديم تقرير المشروع.
    İlk köpekbalığı ona saldırmadan Bir saat öncesiydi. Open Subtitles و ما لبث إلا ساعه واحده " " قبل أن يصطدم بأول سمكة قرش
    David, Bir saat sonra sağlık politikanla iligili konuşmanı yapman gerekiyor. Open Subtitles "ديفيد" ، من المفترض ان تسلم بيان سياستك بخصوص الصحه العامه خلال ساعه واحده
    Bir saat önce birisi kocamı öldürmeye çalıştı. Open Subtitles منذ ساعه واحده شخص ما حاول قتل زوجى
    "Bir saatin var onu aramak için." Open Subtitles # لتستعيده ليس أمامك سوى ساعه واحده
    Oyun zamanı. Bir saatin var. Open Subtitles وقت اللعب لديك ساعه واحده
    Telefonunu izleyebilirler. Sadece bir saatimiz var. Ama bundan daha fazlasına ihtiyacımız var. Open Subtitles نحن فقط لدينا ساعه واحده نريد وقتا أكثر من ذلك
    Yabancı bir hesaba 10 milyon dolar yatırmak için bir saatimiz var yoksa istihbaratı yayacak. Open Subtitles لدينا ساعه واحده لايداع 10 ملايين دولار فى حساب خارجى والا سيقوم بتسريب المعلومات
    Neredeyse Bir saatte yarısını bulduk. Open Subtitles لذا نحن فى منتصف الطريق مثل , فى ساعه واحده

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus