"ساعَةٍ" - Traduction Arabe en Turc

• bir saat

İlginçtir ki, Özgür Halk Hareketi bir saat önce bir bildiri yayınladı.
ومما يدعو للغرابة أن قيادة فولكسفراي أصدرت بيان قَبْلَ ساعَةٍ

Editörün attı. bir saat önce konuştuk.
رئيس تحريرك هو الذي فعل تَكلّمنَا سوياً قَبْلَ ساعَةٍ

Mark, kapa çeneni. Daha bir saat önce hipotermiden geberiyordun.
مارك،اسَكتَ كُنْتَ تَمُوتُ مِنْ إنخفاض درجة الحرارةِ قَبْلَ ساعَةٍ

bir saat önce iyi geceler demek icin aradım.
قَبْلَ ساعَةٍ ، إتصلت كىأقولله ليلةسعيدة.

bir saat önce onunla buluşmam gerekiyordu.
أنا إفترضتُ لمُقَابَلَتها قَبْلَ ساعَةٍ.

Josh, ne yapıyorsun, senden hastanın tıbbi geçmişini isteyeli bir saat oldu.
جوش، سَألتُك للحُصُول على تأريخَ هذا الرجلِ قَبْلَ ساعَةٍ.

Bakkaldan bir saat önce dönmesi gerekiyordu.
هي كان يُفترض أنْ تَكُونَ خلفيةَ هنا قَبْلَ ساعَةٍ بدكاكينِ البقالة.

Bakkaldan bir saat önce dönmesi gerekiyordu.
هي كان يُفترض أنْ تَكُونَ إدعمْ هنا قَبْلَ ساعَةٍ بدكاكينِ البقالة.

bir saat önce benimle Hub'da buluşması gerekliydi.
هو إفترضَ لمُقَابَلَتي في المحورِ قَبْلَ ساعَةٍ.

bir saat önce yapılması gerekiyordu.
هو كان يُفترض أنْ تَكُونَ مَعْمُولَ قَبْلَ ساعَةٍ. أنا لا أَعْرفُ ماذا يجري.

Asansörden bir saat sonra çıktım ve Brinkley'le evden ayrıldık.
و بَعدَ ساعَةٍ خرجت منه وبرينكلي وأنا خرجناُ...

Beechum'un bir saat kadar önce itiraf ettiği yönündeki haberlerin yanlış olduğu bildirildi...
ما زالَ على قصّةِ Beechum... ... التقريرأصبحنَا قَبْلَ ساعَةٍ... ... الذيفيهفرانكBeechum إعترفَ بجريمته...

- Yaklaşık bir saat önce her şey harikayken sorduğun şu güç çıkarma iksirini hatırlıyor musun?
- فويب. - يَتذكّرُ جرعةَ التَعْرِية الكهربائيةِ سَألتَني ل، مثل، قَبْلَ ساعَةٍ متى كُلّ شيء ما زالَ رائع؟

bir saat kadar önce misafir evinde uyandım. Mm, Cubanos?
إستيقظتُ في دار ضيافة قَبْلَ ساعَةٍ.

Acil çağrıyı bir saat önce aldım.
أَخذتُ النداءَ الباردَ قَبْلَ ساعَةٍ.

bir saat önce gelmeliydiler.
هم should've هنا قَبْلَ ساعَةٍ.

- bir saat önce ben evdeydim
- أنا كُنْتُ هنا قَبْلَ ساعَةٍ.

bir saat önce ayrıldı.
خَرجَ قَبْلَ ساعَةٍ.

- bir saat önce gelmiş olmalıydı.
- من المفترض ان يكون هنا من ساعَةٍ.