"ساكنة" - Traduction Arabe en Turc

    • statik
        
    • sessiz
        
    • hareketsiz
        
    • durağan
        
    • Kıpırdamadan
        
    • kıpırdama
        
    • sakin
        
    • sabit
        
    Hayır, teller yüksek seviyedeki statik elektrik nedeniyle ısınmışlar, ...aynen morgdaki cesetler gibi. Open Subtitles لا الالياف مضاءة بسبب شحنة كهربائية ساكنة و كبيرة مثل الجثث في المشرحة
    Dişleri mükemmelmiş. Belki de statik elektriktir. Open Subtitles هذا الرجل لديه أسنان مثالية ربما كهرباء ساكنة
    Yani, biz yaymak için oda var, ve hayat çok sessiz ve sakin, ve, en iyisi, her şey temiz kalır. Open Subtitles لدينا غرفة للإسترخاء و حياة هادئة و ساكنة و ، أفضل من كل هذا كل شيء يبقى نظيف
    Hawaii dilinde sadece 8 sessiz harf olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles هل تعرف أن هناك فقط 8 حروف ساكنة في لغة هاواي؟
    Hiç atom olmasayadı, o zaman polenler hareketsiz dururdu. Open Subtitles إذا لم يكن هناك ذرات لبقيت حبوب اللقاح ساكنة
    Birinci kural: Güç hiçbir zaman durağan değildir. TED القانون الأول: السلطة ليست ساكنة أبدًا.
    Bir kadın vardı yaşlı bir kadın. Hiç Kıpırdamadan dururdu. Fevkalade bir şeydi. Open Subtitles كانت هنالك امرأة, امرأة كبيرة في السن, و لقد ظلّت ساكنة جداً, لقد كان مدهشاً جداً.
    Kimse incinmeyecek, anne. Sadece fazla kıpırdama. Open Subtitles لا أحد سيتألم يا أماه, فقط ابقي ساكنة
    Doğru zamanı beklersen kötü olmaz. Küçük bir statik şok gibi. Open Subtitles ليس سيئاً إذا وصلت في الوقت المحدد كأنها صدمة ساكنة
    statik elektrik, bir dış neden olmadan gerçekleşen iç yaralar. Open Subtitles شحنات كهربائية ساكنة, تشويه من الداخل و دون وجود آثار خارجية
    Aşırı statik elektrik yükü Leela'yı çarptı. Ve ikisinin de yakın dönem hafızalarını siliverdi. Open Subtitles مما ادى الى خروج كهرباء ساكنة ادت الى تدمير ذاكرتهم قصيرة المدى
    Yine de, işlemi başlatmak için muazzam ölçüde bir statik yüke ihtiyacın var. Open Subtitles حتى لو كان كذلك ، ما زلت تحتاج إلى شحنة كهربائية ساكنة هائلة لبدء العملية
    Barometre basıncında ani yükselme. statik elektrik. Open Subtitles تغيّر سريع في الضغط الجوّي، كهرباء ساكنة
    sessiz insanların ya da hayvanların, hatta binaların çarkına okunurken sessiz duramam. Open Subtitles لا يمكنني الوقوف ساكنة ، حين أرى طغيان على أناس مظلومين أو حيوانات وحتى المباني
    Üçüncüsü ise sessiz bir deniz kadar durgundu. Open Subtitles والثالثة وقفت ساكنة كبحر هاديء
    Bu sabah gördüğünüzde yerin hareketsiz olduğunu söylediniz, sadece bir parça toprak. Open Subtitles ,سبق و أن قلت أن الأرض ساكنة مجرد بقعة من التربة, عندما رأيتها هذا الصباح
    Dünya, merkezde ve hareketsiz. Evren ise onun etrafında dönüyor. Open Subtitles الأرض ساكنة بلا حراك في المركز، والكون يدور حولها.
    Seyahat eden dalgalarınız var fakat sonra da durağan dalgalarınız var. Open Subtitles لديكم موجات متحرّكة ومن ثَمّ لديكم موجات ساكنة
    Ama Kıpırdamadan oturmalısın. Open Subtitles و لكن عليك أن تظلي ساكنة تماماً
    Nefesini çek. kıpırdama. Open Subtitles إشهقِ أنفاسكِ، وأبقي ساكنة
    Stone o kızı yakarken nasıl sakin kalabildin? Open Subtitles كيف جلست ساكنة هكذا عندما احرق ستون تلك الفتاة ؟
    Yine, gerçekten güzeller, fakat yine, sabit değiller. TED مرة أخرى، إنها جميلة حقًا، ولكن مرة أخرى، ليست ساكنة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus