"ساموت" - Traduction Arabe en Turc

• öleceğim
• ölürüm
• öleceğimi
• ölüyorum
• Ölecek
• Öleceksem

Vietnam'a gitmek istiyorum... ve gerekirse orada öleceğim.
اريد ان اذهب الي فيتنام و ساموت هناك اذا تحتم علي ذلك

Los Angeles'ta ucuz bir otelde öleceğim. Ve üzülmeyeceğim.
انا ساموت مفلسا فى لوس انجلوس على فراش حقير , ولن يحزن احدا على

Zaten gaz odasında öleceğim, yani bu bir şaka.
لانى ساموت فى حجره غازيه على ايه حال ، لذا انها دعابه

Ben ameliyata giderken o burada olmazsa o masanın üzerinde ölürüm.
اذا لم يكن هناك عندما اذهب الى الجراحة ساموت على الطاولة

Makas yere düştüğünde öleceğimi sandım.
اعتقدت اننى ساموت لو وقع المقص على الارض

"Severn, Severn, kaldır beni, ölüyorum." "Böyle daha kolay ölürüm." "Sakın korkma.
ارفعني فانا اموت , ساموت بسلاسة لا تهلع ,امر الله قد اتى

Kafamda bir patlayıcı var. Beni öldürmezsen, ben öleceğim.
لدي شحنة متفجرة بدماغي ساموت ان لم تقتليني

Gelip bana yardım etmezsen bir yıl içerisinde öleceğim.
ساموت في اقل من سنة اذا لم تاتي معي وتساعديني

Oğlum içerisi pek fenaydı. Açlıktan öleceğim sandım.
رباه، كان الوضع سئ هناك ظننت أني ساموت جوعاً

Yalnız yaşayıp yalnız öleceğim. Ölsem bile, kimsenin haberi olmaz.
انا ساعيش كل حياتى بمفردى حتى لو مت ساموت دون ان يشعر بى احد

Ve tüm geçmişim gözümün önüne geldi "Bu kadar, öleceğim" diye düşündüm.
ورأيت حياتي تعرض امام عيني واعتقدت اني ساموت

- Partiyi kaçırdım, Chloe'yi kaçırdım, şimdi de öleceğim.
فاتني الحفلة وفاتني كلوي والآن أنا ساموت يا رفاق

Yakında öleceğim ve çok kötü öleceğim.
انا ساموت قريبا وسأموت بطريقة شنيعه

Bir kurt öldürdüm, ama ben yalnız öleceğim!
لقد قتلت الذئب و لكني ساموت وحيدة

Burada öleceğim ve ne evlenebilecek ne de çocuklarım olacak!
والآن ساموت وأنا لم اتزوج قط او أرزق بأطفال !

Eğer bir gün daha öğle yemeğimi Ashley Turner ile yersem, ölürüm!
إذا ساتوقف عن تناول الغداء مع اشلي مرة أخرى ساموت.

Diyelim yaşadı, o zaman doğumda ölürüm.
حسناً، لنقول إنه سيعيش وأنا ساموت خلال الولادة

13 yaşındayken büyük bir aşk yaşadım ve ayrılmak zorunda kaldığımda, öleceğimi düşündüm.
في الثلاثة عشر سقطت عاشقة لحد الجنون، وعندما كان لا بد أن اترك ذلك الشخص، اعتقدت بانني ساموت.

Uzayda öleceğimi hep biliyordum.
انني دوماً كنت اعلم انني ساموت في الفضاء

Daha önce hiç vurulmamıştım, ölüyorum zannettim.
لم يسبق لي أن تعرضت لإطلاق النار لذا خلتني ساموت

Bu gece Ölecek miyim?
هل ساموت الليلة ؟

Öleceksem bir örümceğin avucundaki çaresiz bir böcek gibi olmayacaktı.
اذا كنت ساموت فلن اموت كحشره ضعيفه فى فم عنكبوت عملاق