Arabayı Sunset La Brea'da durdurdular ve sen orada indin. | Open Subtitles | السيارة توقفت عند تقاطع سانسيت و لابريا و حينها خرجتي |
Burası Kaliforniya, Los Angeles'da Sunset Bulvarı. | Open Subtitles | نعم، هذه جادة سانسيت لوس أنجلوس، كاليفورنيا |
Sunset Bulvarı'nın üst tarafındaki tepelerde gezintiye çıkardık. | Open Subtitles | كانت تأخذني في جولات في التلال المحيطة بجادة سانسيت. |
Bu Cumartesi Orange ve Sunset'teki yerde şarkı söylüyorum. | Open Subtitles | أنا سأغني هذا السبت ببار قرب سانسيت وأورنج |
- Gündoğumu Konağı'ndaki ibnelerden bile kötüsün sen.. | Open Subtitles | أنت كأولئك الأوغاد ببلدة (سانسيت) |
Sunset La Brea'da indim arabadan. | Open Subtitles | خرجت من السيارة عند تقاطع سانسيت و لابريا |
Sunset Bulvarı'ndaki evini istila etti. | Open Subtitles | قاموا بغزو بيتها في جادة سانسيت. |
Adres, 10086 Sunset Bulvarı. | Open Subtitles | العنوان هو 10086. جادة سانسيت. |
Sunset Bulvarı'nda, evinin yatak odasında kendisi bir sessizlik içinde. | Open Subtitles | ستارة من الصمت يخيم عليها. تجلس في الغرفة الحريري في بيتها في جادة سانسيت... |
Sunset ve Lexington'ın arasında Roxbury'de. | Open Subtitles | إنه في روكسبيرير بين سانسيت و لاكسنتون |
Şu anda insanların 'New York'un en lezzetli kurabiyelerinin yapıldığı yer' olarak tanımladıkları ve tutkuyla sıra bekledikleri Sunset Kurabiyecisi'ndeyiz. | Open Subtitles | نحن في مقر متجر مخبوزات "سانسيت" حيث يصطف الناس في طوابير في انتظار "ما سماه الناس أفضل وألذ بسكويت في "نيويورك |
Sunset Şirketi toplumun ve endüstrinin nabzını yakalamayı başardı. | Open Subtitles | ومن الغريب، بل وفي الواقع " فإن "سانسيت فارمز لفتت انتباه كلا من العامة وأصحاب الصناعة |
Sunset nasıl problemlerle karşı karşıya kalıyor? | Open Subtitles | ما هي المشاكل التي تواجهها نجحت بين ليلة وضحاها مثل "سانسيت فارمز"؟ |
Sunset'in alışılmadık reklam kampanyasının mimarlarından,.. | Open Subtitles | أحد مؤسسي استراتيجية "سانسيت فارمز" غير الاعتيادية في التسويق |
Franklin, Hollywood Sunset, Santa Monica Melrose, Beverly Olympic, Pico... | Open Subtitles | "فرانكلين " , "هوليوود" "سانسيت" , "سانتا مونيكا" "ميلروز" , "بيفيرلي" |
Franklin, Hollywood, Sunset, Santa Monica Melrose, Beverly, Olympic, Pico-- | Open Subtitles | "فرانكلين " , "هوليوود" "سانسيت" , "سانتا مونيكا" "ميلروز" , "بيفيرلي" |
Sunset'de, büyük bir evimiz vardı. | Open Subtitles | "لقد كنّا نقيم بهذا المنزل الكبير الذي يقع بجادة "سانسيت |
San Desidera'da Sunset Horizon Motor Court'dan. | Open Subtitles | -نزُل "سانسيت هورايزن" في "سان ديسيديرا " |
Westwood'da mı Sunset'te mi bir numara? | Open Subtitles | الذي في ويستوود او الذي في سانسيت ؟ |
Beltway' deki Sunset Motel. Telefonu Reggie'ye ver. | Open Subtitles | نزل (سانسيت) في (بيلتواي) اعد الهاتف إلى ريجي |
- Ne oldu Gündoğumu Konağı'nda.. | Open Subtitles | -ماذا حدث ببلدة (سانسيت)؟ |