Seni uyanık tuttuğum için üzgünüm. Sabaha kadar beklemese daha iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتذر عن إبقائكِ ساهرة خلتُ أنّه حريّ ألا ننتظر حتّى الصباح |
12 saattir hastayı uyanık tutuyoruz. Nöbet benzeri bir aktivite belirtisi yok. | Open Subtitles | أبقينا المريضة ساهرة لـ12 ساعة الآن ولا أثر لنشاط نوبيّ |
Bakın, finallere çalışmak için uyanık kalmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كنت اريد ان ابقى ساهرة من اجل الدراسة للامتحان النهائي |
- Elbette var. Bu akşam Shcherbatskyler'de bir suare var. | Open Subtitles | شيفمباسكي), لديها حفلة ساهرة في هذا المساء) كن هنالك مبكرا" قبل الزحام |
- Castle, burada tam bir suare havası var. | Open Subtitles | مُذهل يا (كاسل). هذه حفلة ساهرة تماماً. |