"سايترون" - Traduction Arabe en Turc

    • Cytron
        
    Cytron'daki patlamanın son başkanlık seçimlerini manipüle etme planıyla bağlantılı olduğunu öğrendim. Open Subtitles ومنها أن انفجار سايترون متصل بمؤامرة لتزوير الانتخابات الأخيرة لرئاسة الولايات المتحدة.
    Altı ay boyunca birlikte olduğu Jesse Cytron'da iş arkadaşı olan programcı Elaine'le yatmış. Open Subtitles لقد كانت تواعد جيسي لمدة ستة اشهر لكن جيسي بدأ ينام مع إيلين وهي زميلته في سايترون
    Birkaç saat önce Cytron yazılım şirketinde patlayan bomba yedi kişinin ölümüne neden oldu. Open Subtitles احتجت للتفكير منذ بعض الوقت انفجرت عبوة في شركة سايترون
    Belki de Quinn'in erkek arkadaşıyla diğer altı Cytron çalışanının ölmesini isteyen başka birileri vardı. Open Subtitles ربما هناك شخص آخر أراد أن يرى صديق كوين و٦ من زملائه في سايترون أمواتاً؟
    Bunu düzeltmek için Cytron'u tuttu ama Cytron işin yarısına gelmişken havaya uçtu. Open Subtitles فوظف سايترون لإصلاح الخرق، لكن خلال أعمال سايترون حصل الإنفجار.
    Cytron oylama makinesini kullanan ilçelerin listesini gördün mü? Open Subtitles المناطق التي استخدمت ماكينات سايترون للتصويت؟
    David Rosen, Cytron'la Doyle Energy arasındaki ilişkiyi keşfedecek olursa, hepimizin hapse girmesi an meselesi. Open Subtitles لو تمكن دايفيد روزن من اكتشاف العلاقة بين سايترون ودويل للطاقة، سنصبح جميعاً في خطر
    Bahsettiğin gazeteci, bilgileri Palo Alto, California'daki Cytron Yazılım'da çalışan Jesse Tyler adında birinden almış. Open Subtitles ذلك الصحفي قد حصل على معلوماته من جيسي تايلر. إنه موظف في شركة سايترون للسوفتوير
    Kızgın bir kız arkadaşın işi de olabilir. Her neyse, şirketin ismi Cytron'muş. Ne yaptın sen? Open Subtitles على كل حال إسم الشركة سايترون. ماذا فعلت؟
    Cytron patlamasını üstüme yıkmaya çalışanlar beni ellerinden kaçırdıkları için çok üzülmüşlerdir. Open Subtitles أقصد، أياً كان من ألصق بي تهمة تفجير سايترون فلا بد أنه منزعج جداً أنني نفذت من بين أصابعه.
    Cytron'u havaya uçuran da, sevgilimi öldüren de hayatımı mahveden de o. Open Subtitles أنا متأكدة أنه فجر سايترون وقتل صديقي ودمر حياتي.
    Sizi buraya çağırdım çünkü devam eden Cytron patlaması soruşturmam beni hiç beklemediğim bir sonuca götürdü. Open Subtitles طلبت رؤيتك سيد دويل، لأن تحرياتي في قضية انفجار سايترون
    Ona borçluyuz ve o Cytron kartına ihtiyacı var. Open Subtitles نحن مدينون لها. هي بحاجة لبطاقة سايترون,.
    Ne tuhaftır ki, bir şeyler hissettiğini itiraf edebiliyorsun ama Cytron kartımı çaldığını itiraf edemiyorsun. Open Subtitles هذا مضحك، أتعرفين. يمكنك أن تعترفي بشعورك نحوي، لكنك لا تعترفين أنك سرقتي بطاقة سايترون.
    Cytron kartı Billy Chambers'da. Open Subtitles بيللي تشامبرز يملك بطاقة سايترون. يجب أن نسترجعها.
    David Cytron kartını çaldığında, güvenlik sistemimizi de çökertmişti. Open Subtitles عندما سرق ديفيد كارت سايترون ظهرت لي عيوب نظام الأمان لدينا
    Çünkü Doyle Energy'nin Cytron'la kontratı yok. Open Subtitles إذ أن شركتكم لا تملك أي عقد مع سايترون.
    Biraz araştırdım, meğer Cytron yalnızca bir internet güvenliği şirketi değilmiş. Open Subtitles واكتشفت أن سايترون... لم تكن فقط شركة حماية إلكترونية.
    Quinn'in sevgilisinin ve diğer altı Cytron çalışanının ölmesini isteyen başka birileri olamaz mı? Open Subtitles و6 من زملائه في سايترون أمواتاً؟
    Cytron'daki elemanlar karanlık tiplerle iş yapıyormuş. Open Subtitles الموظفون في سايترون لقد كانوا غامضين.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus