Arkadaşımın resmini bu duvara çizmek için çok iyi bir sebebin olması gerek, evlat. | Open Subtitles | بني من الافضل لك ان تجد سبباً مقنعاً لماذا انت ترسم صديقي على هذا الجدار |
Ama yine de iyi bir sebebin olmadan bunu yapmayacağını bilecek kadar iyi tanıyorum seni. | Open Subtitles | ولكني أعرفك جيداً لأدرك بأنك ما كنت لتفعلي ذلك... ما لم يكن لديك سبباً مقنعاً... |
Mantıklı nedenler olması şart değil. | Open Subtitles | لا يجب أن يكون سبباً مقنعاً |
Mantıklı nedenler olması şart değil. | Open Subtitles | لا يجب أن يكون سبباً مقنعاً |
Sanırım ben buralarda kalmak için kendime iyi bir neden bulmayı umuyorum. | Open Subtitles | ... أظنني آمل أن أجد سبباً مقنعاً للبقاء |
Eğer bana yalan söylemek için iyi bir nedenin yoksa, sakın söyleme. | Open Subtitles | إذا كنتِ لا تملكين سبباً مقنعاً لكذبك بشأن شيء بهذا الحجم |
Nerede olduğunu sana söylemem için geçerli bir sebep verir misin bana? | Open Subtitles | أستمنحني سبباً مقنعاً كي أخبرك بمكانه؟ |
İyi bir sebebin vardı. | Open Subtitles | كان لديكَ سبباً مقنعاً |
Sanırım iyi bir neden sundum. | Open Subtitles | اعتقدت أنني وجدت سبباً مقنعاً |
- Kalmak için kendime iyi bir neden buldum galiba. | Open Subtitles | -يبدو أنّي وجدتُ سبباً مقنعاً للبقاء |
Ta yanıma kadar gelmek için iyi bir nedenin olsa iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل أن يكون لديكَ سبباً مقنعاً لتكون قريباً مني |
İyi bir nedenin vardır umarım. | Open Subtitles | لابد أن يكون هناك سبباً مقنعاً أكثر |
- Bana geçerli bir sebep göster... | Open Subtitles | -لماذا ؟ أعطني سبباً مقنعاً للعودة إليك |