"سبباً واحداً" - Traduction Arabe en Turc

• bir neden
• iyi bir sebep
• tek bir sebep
• bir tek neden
• yaparsan ya
• için tek bir
• bir sebep göster
• geçerli bir sebep
• tek iyi neden söyle

Kıçına tekmeyi basmamam için bana iyi bir neden söyle.
أعطيني سبباً واحداً يمنعني من ركل مؤخرتك

Polisi aramamam için bana iyi bir neden söyle.
اعطني سبباً واحداً يجعلني لا أتصل بالشرطة

Senden ayrılmamam için iyi bir sebep bulabilir diye.
كنت آمل أن يجد سبباً واحداً يجعلني لاأتركك.

Gitmemem için tek bir sebep gösterebilir misin?
لقد فهمنا. أعطيني سبباً واحداً لماذا لا يمكنني الذهاب.

Adamımın kafanı koparmaması için bir tek neden söyle.
أعطني سبباً واحداً لكي لا ارسل رجلي هنا لكي ينتزع راسك

Geri adım atar, bir yanlış yaparsan ya da Aang'e zarar verebileceğini düşünürsem, kaderin için endişelenmene gerek kalmaz.
إذا فعلت خطوة واحدة, خطأ واحد اعطني سبباً واحداً أنك قد تُؤذي آنـج و لن تكون مضطراً للقلق عن قدرك بعدها

Burada, şu anda boğazını deşmemem için bana bir sebep göster.
أعطني سبباً واحداً لمَ لا يجدر بي ثقب رقبتك بهذه اللحظة

Onu atana veya tutmak için geçerli bir sebep gösterene kadar buradayız.
لن نرحل قبل أن يغادر أو تريني سبباً واحداً لإبقائه

Onunla olman için bir tek iyi neden söyle. Bir tane.
فقط اعطينى سبباً واحداً يجعلك تظلين معه فقط سبباً واحداً

Tamam, anladım ama sana inanmam için bana tek bir neden göster.
حسناً ، قولي ما تريدينه لكن إعطيني سبباً واحداً كي أصدقكِ

Bana, halka bu açıklamayı yapmamam için bir neden söyleyin.
أعطيني سبباً واحداً يمنعني من إلاعن هذا في الحال

Ona meyveli kek vermemem için, bana tek bir neden söyleyin.
أعطني سبباً واحداً يمنعني من إعطائه الفطيرة.

Neden yapamayacağıma dair iyi bir sebep ver bana.
أعطني سبباً واحداً وجيهاً لعدم وجوب فعلي ذلك

Seni üzüm gibi koparmamam için bana iyi bir sebep söyle!
أعطني سبباً واحداً كي لا أقوم بتقشيرك مثل العنب

Hemen burada boynunu kırmamam için bana iyi bir sebep söyle.
أعطني سبباً واحداً لكي لا اطعنك في رقبتك الآن

Bunda hemfikiriz. Gitmemem için tek bir sebep gösterebilir misin?
أعطيني سبباً واحداً لماذا لا يمكنني الذهاب.

Sana güvenmem için tek bir sebep göstersen dünden razıyım.
إن أعطيتني سبباً واحداً وجيهاً لذلك سأفعل.

- Sana güvenmem için bir tek neden söyle.
اعطني سبباً واحداً يجعلني أثق بك

Geri adım atar, bir yanlış yaparsan ya da Aang'e zarar verebileceğini düşünürsem, kaderin için endişelenmene gerek kalmaz.
إن قمت بخطوة واحدة إلى الوراء أو حتى زلة اعطني سبباً واحداً لأعتقد أنك قد تؤذي آنـج و لن يكون عليك القلق حول مصيرك بعد الآن

Lisa Simpson, bize siteni kapamamamız için geçerli bir sebep söyleyebilir misin?
(ليسا سيمبسون)،هل يمكنكِ أن تذكرى سبباً واحداً يجعل مجلس المدينة لايجبركِ على إغلاق ِ موقعكِ؟

Bana bir tek iyi neden söyle!
- امنحيني سبباً واحداً لعينا لهذا ؟