| İşte bu yüzden buradayım size yardım etmek için susuzluğunuzu gideriyorum, size hayatın en önemli hediyesini suyla veriyorum. | Open Subtitles | هذا سبب مجيئي إلى هنا لتوزيع الإغاثة أروي عطشكم لإعطاء الحياة نفسها بفضل الماء |
| Kızımın öldürülmesinden sorumlu. Bu yüzden buradayım. | Open Subtitles | إنّه مسؤول عن مقتل ابنتي وهذا سبب مجيئي إلى هنا |
| Seni buradan çıkarmaya çalışıyorum. O yüzden buradayım. | Open Subtitles | أحاول أن أخرجك من هنا , هذا . سبب مجيئي إلى هنا |
| İşte o yüzden buradayım. | Open Subtitles | وهذا بالضبط سبب مجيئي إلى هنا |
| Bu yüzden buradayım. | Open Subtitles | هذا سبب مجيئي إلى هنا. |
| Ben o yüzden buradayım. | Open Subtitles | -وهذا هو سبب مجيئي إلى هنا |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 