"سبب مقنع" - Traduction Arabe en Turc

    • sebebi
        
    • bir sebep
        
    • bir neden
        
    • sebebim
        
    • için iyi
        
    • mantıklı
        
    Hey, dostum, eminim herkesin burada olmak için geçerli bir sebebi vardır. Open Subtitles يا رجل، أنا متأكد أن الجميع هنا لديه سبب مقنع للتواجد هنا.
    Eğer bombanın arkasında Amerikalıların olduğunu kendine kanıtlayabilirse, bir yabancı ülkeye askeri güç kullanmamak için iyi bir sebebi olacaktı. Open Subtitles إذا إستطاع أن يثبت لنفسه أن الأمريكيين وراء القنبلة فسيكون لديه سبب مقنع لمنع إستخدام العمليات العسكرية
    Sen bana iyi bir sebep söyle ben de dogru mu, degil mi söyleyeyim. Open Subtitles لم لا تعطيني أنت سبب مقنع وأنا سأخبرك إذا كان حقيقيا
    Ama hala lezbiyen olmaması için bir sebep göremiyorum. Open Subtitles لا يوجد سبب مقنع كي تغير من كونها سحاقية
    Bu silahı vermemek için mücadele etmemem için iyi bir neden söyle. Open Subtitles أعطني سبب مقنع يمنعني من المحاربة من أجل عدم إعطائك للبندقية
    Bilerek yapmış olsam bile, içten içe, bilinçaltımda iyi bir sebebim olsa gerek. Open Subtitles انظري , حتى لو فعلتها عن قصد في مرحلة لاشعورية عميقة لابد وأن لدي سبب مقنع
    Umarım burada olmamızın iyi bir sebebi vardır. Open Subtitles يجب أن يكون لديك سبب مقنع لنا لوجودك هنا
    Bu göreve onu yalnız göndermenin iyi bir sebebi vardır umarım. Open Subtitles من الأفضل ان يكون لديك سبب مقنع لإرساله وحيداً
    Belki size ihanetinin bir sebebi vardır. Open Subtitles ربما لديه سبب مقنع كي يقوم بخيانة الأمانة.
    Bu kadar özel bir gecenin bir sebebi vardır herhâlde. Open Subtitles أظن إنه هُناك سبب مقنع .لهذه السهرة المميزة
    Doğru bile olsa geçerli bir sebebi olmalı. Open Subtitles حتى لو كان هذا صحيحاً , لا بد أن لديه سبب مقنع
    Ama bu nefret Uzaklaşmak için iyi bir sebep değil mi? Open Subtitles أجل لكن أليس تلك الكراهية سبب مقنع للتنحي قليلاَ ؟
    Kendini paralaman için bir sebep yok. Open Subtitles ليس لديك سبب مقنع لتعذيب نفسك والآن اشرب حليبك وتعال للسرير
    Ona yaptığınız şey için bir sebep göstermediniz. Open Subtitles ولكن دعني أضيف, أنَّكَ لم تعطها سبب مقنع حقاً لما قمتَ بفعله
    Ve bana para kazandırman için bir neden göremiyorum. Open Subtitles ولا أرى سبب مقنع لإستخدامك للتفاوض لأجلي.
    Para, kaydolmak için iyi bir neden ama bana daha iyi 3 neden söyler misin? Open Subtitles هذا سبب مقنع للانضمام، ولكن لمَ لا تعطيني ثلاثة أسباب أفضل للانضمام؟
    Dinle, sen hangi haltsan artık elimde bir savaş ilanı yok ve bu emrin ikincil bir ağdan gelmesi için herhangi bir neden göremiyorum ki bu ağın ancak Başkomutanlığın imha edilmiş olması durumunda kullanılmak üzere tasarlandığını da hepimiz biliyoruz. Open Subtitles اسمع ايما تكون ليس لدي اعلان بحرب وليس لدي اي سبب مقنع لتطبيق هذا الامر
    İyi bir sebebim olmadan rastgele birilerini öldürmem genelde ama. Open Subtitles لست بالعادة أجول و أقتل الأشخاص العشوائيين بدون سبب مقنع جدا
    Elbette iyi bir sebebim olurdu. Open Subtitles حسناً, أنا متأكد من أن لدي سبب مقنع
    Arama emrim ya da geçerli sebebim yoktu. Open Subtitles لم يكن لديّ مذكرة و لا سبب مقنع
    Görüşme yerini değiştirmek için iyi bir bahanen vardır umarım. Open Subtitles يستحسن أن يكون لديك . سبب مقنع لتغيير مكان اللقاء
    Bu hafta burada olmam için bir tek mantıklı neden göstersene. Open Subtitles الأمتحانات النهائية أنتهت أعطيني سبب مقنع للمجيء الى هنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus