"سبق الإصرار" - Traduction Arabe en Turc

    • Önceden tasarlanmış
        
    • önceden planlanmış
        
    Önceden tasarlanmış, bu soğukkanlı cinayeti. Open Subtitles لقد تأمرا على ارتكاب جريمة قتل متعمدة مع سبق الإصرار والترصد
    Annem, oğlunun Önceden tasarlanmış bir kundakçılık suçu işlemediği hakkında çokça açıklama yapmak zorunda kaldı. TED اضطرت والدتي حينها لسرد الشرح الوفير لما كنت اقوم به لكي تقنع الناس أن ابنها لم يرتكب إفتعال حريق بصورة متعمدة مع سبق الإصرار.
    Ama bir programcı arabaya gelecekte hissettiği koşulları göz önüne alarak aynı hareketi yapmasını emrederse, bu Önceden tasarlanmış bir cinayete benzer. TED ولكن لو برمج المبرمج السيارة بإتخاذ نفس التصرف ظروف معينة قد تُفهم في المستقبل حسناً, قد يبدو هذا قتل عمد مع سبق الإصرار
    Katilin olay yerinden çıkarken bıraktığı ayak izlerine bakılırsa Brandi'nin vurulması önceden planlanmış bir şey değildi. Open Subtitles واستنادا إلى نمط بصمة القاتل اليسار، لم يكن مع سبق الإصرار اطلاق النار براندي.
    Savcılığın ifadesindeki hata, cinayetin önceden planlanmış olduğunu söylemeleri. Open Subtitles إن الثغرة في قضيتهم هي مسألة سبق الإصرار
    Önceden tasarlanmış ve kötü niyetle, Open Subtitles مع سبق الإصرار والترصد ونوايا خبيثة،
    Önceden tasarlanmış cinayet olmalı. Open Subtitles لابُد أنهُ قُتلَ مع سبق الإصرار.
    Üzgünüm, Bay Reese. Makine Önceden tasarlanmış eylemleri görür. Open Subtitles آسفٌ سيد (ريس)، الآلة تكشف القتل مع سبق الإصرار والترصد
    Üzgünüm, bay Reese. Makine Önceden tasarlanmış eylemleri görür. Open Subtitles آسفٌ سيد (ريس)، الآلة تكشف القتل مع سبق الإصرار والترصد
    Kızın çantasında silah varmış, önceden planlanmış bir şeymiş. Open Subtitles كان لديها مسدس بحقيبتها. إنه جريمة عن سبق الإصرار
    önceden planlanmış. Open Subtitles إنه حادث مع سبق الإصرار و الترصد
    Bu önceden planlanmış bir cinayet. Open Subtitles كان هذا قتلاً عمداً مع سبق الإصرار.
    Demek ki organize ve önceden planlanmış. Open Subtitles لذا كان الأمر منظماً ومع سبق الإصرار.
    - Ya da tutuklanmayla yüz yüze geldiğinde ve ya önceden planlanmış cinayetin infazını öğrendiği sırada Bay Hansen biraz daha hayali düşüncelere dalar, karşımıza suçsuz bir şahide dönüşür, hatıraları konusunda da yalan söyler. Open Subtitles وإلا واجهت مع احتمال السجن أو الإعدام من أجل القتل العمد مع سبق الإصرار السيد (هانسن)فعل أكثر من ذلك بقليل بواسطة التفكير السحري

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus