"سبيل الله" - Traduction Arabe en Turc

    • Tanrı aşkına
        
    • Allah yolunda
        
    • Tanrı için
        
    • Allah için
        
    Tanrı aşkına bakın, cinayet burada, en altta. TED أنظروا للجرائم القتل في الأسفل، في سبيل الله.
    Miguel, Tanrı aşkına kızı hakkında duyduklarını ona söyle. Open Subtitles ميغيل ، في سبيل الله قُل له ماذا سمعت عن إبنتهِ
    Tanrı aşkına, bu kadar abazan kaldıysan güzel bir telekız bul ve onu maaşa bağla. Open Subtitles في سبيل الله ، إذا كُنت مشتاق لفتاة لهذا الحد أبحث عن فتاة وضعها على التجنيب
    Allah yolunda ölmek: ölmek değil, dirilmektir. Open Subtitles أن الشهادة في سبيل الله ليس موتاً لا بل انه الخلود.
    Önceleri Tanrı için savaştığımızı sanıyordum sonra farkına vardım ki, servet ve toprak için savaşıyoruz. Open Subtitles كل شىء فى البداية إعتقدت كنا نحارب فى سبيل الله
    Tanrı aşkına, bunu iddiaya çevirmeyin. Open Subtitles في سبيل الله ، لا إلقاءه بانخفاض الرهان.
    Tanrı aşkına. Open Subtitles أوه , في سبيل الله لقد كنت على وشك الاعتقاد
    Onlar ÇELLOCULAR, Tanrı aşkına. Open Subtitles هم عازفو الكمان، في سبيل الله وتضمينه في ساكي.
    Uyuşturucu içen, kontrolsüz bir müzik yapımcısıydım Tanrı aşkına. Open Subtitles كنت تفحم المتابعة، خارج نطاق السيطرة سجل منتج، في سبيل الله.
    - Tanrı aşkına sakin olun. Open Subtitles السيدة أتربورن في سبيل الله , اهدئي
    Tanrı aşkına! Burada ne yapıyorsunuz? Open Subtitles في سبيل الله, ماذا تفعلون هنا؟
    Tanrı aşkına drama kampına gittin sen. Open Subtitles ذهبت إلى معسكر الدراما، في سبيل الله.
    Tanrı aşkına... İptal et. Open Subtitles أمام البابا, في سبيل الله إلغائها
    Barbara, sadece sorusuna yanıt ver Tanrı aşkına. Open Subtitles باربرا، فقط الإجابة عليه، في سبيل الله.
    Dev bir yaban geyiği kapıdan çıktı yanımdaki adam da elindeki kağıda baktı ve... "Tanrı aşkına!" Open Subtitles هذا موس ضخمة رزح للخروج من الباب، والرجل بجواري بدا في مقالته من الورق و ذهب، "أوه، في سبيل الله!"
    Onun adı Elliot, Tanrı aşkına. Open Subtitles اسمه إليوت، في سبيل الله.
    Tanrı aşkına, neden? Open Subtitles أوه ، في سبيل الله ، لماذا؟
    Tanrı aşkına, dolu zaten. Open Subtitles في سبيل الله, إنه كامل.
    Ben emri Allah'tan alırım. Allah yolunda cihat ederim. Open Subtitles أنا آخذ أوامري من الله أنا أخوض حرباً مقدسة في سبيل الله.
    Ömrünü Allah uğruna savaşmakla geçirenler öteki dünyada sonsuz ve güzel bir yaşamla ödüllendirileceklerdir. Allah yolunda savaşan kişi savaşta ölse de kazansa da sonuçta büyük ödülü almaya, hak kazanacaktır. Open Subtitles بسم الله الرحمن الرحيم فليقاتل في سبيل الله الذين يشرون الحياة الدنيا بالآخرة ومن يقاتل في سبيل الله فيقتل أو يغلب فسوف نؤتيه أجرا عظيما
    Önceleri Tanrı için savaştığımızı sanıyordum sonra farkına vardım ki, servet ve toprak için savaşıyoruz. Open Subtitles فى البداية إعتقدت كنا نحارب فى سبيل الله ولكننى إكتشفت أننا نحارب فى سبيل الثروة والأرض
    Yani her şeyi sadece Allah için yapmaktır. Open Subtitles وتعديل نياتك وبأن كل ما تفعله هو فى سبيل الله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus