Birinin erken emekli olmasına neden oldu. | Open Subtitles | سبّبَ... التقاعد المبكّر... شخص آخر. |
Bu borsada inanılmaz büyük bir tasfiye satışına neden oldu, çünkü herkes marj borçlarını ödemek istiyordu | Open Subtitles | هذا أثارَ بيعَ هائلَ آنيَ مِنْ السوقِ لكُلّ شخصِ الذي كان لا بُدَّ أنْ يَغطّي قروضَ الهامشَ. هو ثمّ سبّبَ a مصرف جماعي يَرْكضُ لنفس السببِ، تباعاً إنْهياَر أكثر من 16.000 بنكِ |
Beklendiği gibi Luistania'nın batırılması, Amerikan halkında büyük bir öfke dalgasına neden oldu, ve Amerika kısa süre sonra savaşa girdi. | Open Subtitles | غَرَق Lusitania سبّبَ a موجة الغضبِ بين السكانِ الأمريكيِ. وأمريكا دَخلتْ الحربَ a وقت قصير بعد. كلّفتْ الحرب العالمية الأولى 323.000 وفاةُ أمريكيةُ. |
Sence bilinç kayıplarına Tanrı mı sebep oldu? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن الله هو من سبّبَ اللمحة المستقبلية؟ |
Çünkü bunun olmasına bir şeyler sebep oldu. | Open Subtitles | أفعلتِ شيئاً مختلفاً اليوم؟ لأنّ شيئاً سبّبَ ذلك. |
Beklendiği gibi Luistania'nın batırılması, Amerikan halkında büyük bir öfke dalgasına neden oldu, ve Amerika kısa süre sonra savaşa girdi. | Open Subtitles | " تباعاً وكَما هو مُتَوَقَّع، سبّبَ غَرَق "اللوزيتانا موجة من الغضبِ بين الشّعبِ الأمريكيِ و دَخلتْ أمريكا الحربَ بعد وقت قصير لاحق |
Tabi, bütün bu karışıklığa kendisi sebep oldu, o yüzden... canı cehenneme. | Open Subtitles | بالطبع، سبّبَ هذه الفوضى الكاملةِ، لذا... مارسْ الجنس معه. |