Derken gözlerini açtığında, evleneceğin erkeğin yüzünü görüyorsun. | Open Subtitles | ..وعندما تفتحين عينيك سترين وجه الرجل الذي ستتزوجينه |
Kendini evleneceğin adama sakladın. | Open Subtitles | قمت بالحفاظ على نفسك للرجل الذي ستتزوجينه |
evleneceğin adamın ağabeyi benim için uygun değil mi? | Open Subtitles | أخ الرجل الذي ستتزوجينه غير مناسب لي؟ |
Sırf annemle, babamdan para koparmak için evleniyorsun. | Open Subtitles | أنت ستتزوجينه لكي تحصلي على النقود من أمي و أبي |
Sen de geçen hafta sonu onunla evlenecektin. | Open Subtitles | وأنت من المفترض أنك كنتِ ستتزوجينه, في عطلة نهاية الأسبوع؟ |
Herhalde benimle evlenmeyeceksin. Onunla evleneceksin. | Open Subtitles | بالطبع لن تتزوجيني بل ستتزوجينه |
evleneceğin kişi hiç kimseyi ilgilendirmez. | Open Subtitles | موضع الشخص الذي ستتزوجينه ليس من شآنك |
Ve evleneceğin o budala. | Open Subtitles | و ذلك الوغد الذى ستتزوجينه |
Grace, sen evleneceğin adamdan ayrıldın. | Open Subtitles | غرايس)، لقد تركتِ الشخص الذي) كنتِ ستتزوجينه |
evleneceğin adamı kıskanıyorum. | Open Subtitles | أحسد الرجل الذي ستتزوجينه. |
Yani... ben sadece eğlenirken sen aşık olup evleniyorsun... tekrar hatırlatır mısın ltüfen neden kızgın olan kişi sensin? | Open Subtitles | إذاً ... إن كنت أنا أواعد فحسب ... و أنتِ تحبين رجلاً و ستتزوجينه ،ذكريني مجدداً لم أنتِ الغاضبه بيننا ؟ |
Onunla parası için mi evleniyorsun? | Open Subtitles | ستتزوجينه لأجل ماله؟ |
Kiminle evleniyorsun? | Open Subtitles | من هو الرجل الذي ستتزوجينه ؟ |
Onunla evlenecektin. | Open Subtitles | بل كنتِ ستتزوجينه |
Onunla evleneceksin tabii. | Open Subtitles | بالطبع ستتزوجينه |
Üzgünüm, madam, ama sen Onunla evleneceksin. | Open Subtitles | آسف، سيدتي، ولكنك ستتزوجينه |