Oraya gelirsem Mike, insanlar neden Avrupa'da olmadığımı merak edecek. | Open Subtitles | كيف سِأكون عندك، مايك، الناس ستتساءل لماذا انا لَستُ في أوروبا. |
Ama karım nerede olduğumu merak edecek. | Open Subtitles | ولكن زوجتى ستتساءل عن وجودى |
Ava nerede kaldığını merak edecek. | Open Subtitles | ستتساءل (إفا) عن مكانك |
Çünkü nereye gittiğini, ne yaptığını, gerçekte kim olduğunu merak edecektir. | Open Subtitles | لأنّ ستتساءل عن مكان ذهابك، وعمّا تفعله، وعن حقيقتك تعرف كلّ ما تحتاج معرفتَه |
Diğer gruplar sırada kimin olduğunu merak edecektir, o yüzden em çağında emler insanların barış içinde emekliliğine izin vermeliler. | TED | ستتساءل مجموعات أخرى من هو التالي؟ ربما تسمحُ إمز للبشر التقاعد في سلام خلال عصر إم. |
Her zaman eğer diğer kapıyı açsaydın hayatın nasıl olurdu diye merak edeceksin. | Open Subtitles | ستتساءل دوماً كيف كانت حياتك ستبدو، -إن فتحت الباب الآخر |
Yeteri kadar şey yaptın. Sal nerede olduğunu merak edecektir. | Open Subtitles | فعلت مايكفي، ستتساءل (سال) عن مكانك |
Eğer geri dönmezsem. Alex nerde olduğumu merak edecektir. | Open Subtitles | ما لم أعُد، ستتساءل (ألكس) عن مكاني. |
"Hayatın boyunca merak edeceksin." dedin. | Open Subtitles | "ستتساءل لباقي حياتك". |