Bana Başpiskopos Sekreteri ile görüşeceğini sonra da Konsolosluğa gideceğini söyledi. | Open Subtitles | قالت بأنها ستقابل رئيس الأساقفة ثم ستتوجه للقنصلية بعد ذلك |
Ama Portland güneyde. Sen kuzeye gideceğini söylemiştin. | Open Subtitles | بورتلاند فى الجنوب لقد قلت أنك ستتوجه للشمال |
Size yetkililere gideceğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرتك أنها كانت ستتوجه إلى السلطات |
Marius Honorius'un ailesini kurtarmak için kuzeye gideceksiniz. | Open Subtitles | ستتوجه شمالاً لإنقاذ عائلة ماريوس هوناريوس |
Oradan, bir gemiyle Büyük Britanya'ya sonra bir C-40 Clipper ile eve gideceksiniz. | Open Subtitles | من هناك ستتوجه إلى المملكة المتحدة في طائرة عسكرية، ثم تركب في طائرة عسكرية أخرى للعودة إلى أرض الوطن. |
- Durun! Bölük, oraya gideceksiniz! - Emredersiniz! | Open Subtitles | توقف ، ستتوجه إلى قائد الجماعة حاضر سيدي |
Altoona'ya gideceğini söylüyordun. | Open Subtitles | قلتَ إنها ستتوجه نحو آلتونا. |
Altoonaya gideceğini söylüyordun. | Open Subtitles | قلتَ إنها ستتوجه نحو آلتونا. |
Siz Polonya Tugayınız ve Roy Urquhart ile gideceksiniz. | Open Subtitles | ستتوجه بفرقتك البولندية مع روي أوركهارت |
Size söylenen yere gideceksiniz! | Open Subtitles | إنك ستتوجه إلى حيث تؤمَر |