Bu Media Lab'ta bir nevi yapacağımızı söylediğimiz şeydi, bilgisayarlar dünyası, yayıncılık ve benzerleri bir araya gelecekti. | TED | كان هذا المختبر الإعلامي — هذا ما قلنا أننا سنفعله، أن عالم الحواسيب والنشر وغيرها ستجتمع معاً. |
Bir araya getireceğim bilim adamları grubuna razı olur musunuz? | Open Subtitles | هل ستجتمع مع مجموعة من علماء اسو ادعوهم للاجتماع؟ |
Komite anlaşmayı onaylamak için haftaya toplanacak, büyük bir olasılıkla ben de oyları toplayacağım, aksi için bir gösterge yok. | Open Subtitles | ستجتمع اللجنة الاسبوع المقبل للموافقة على العقد ، وأعتقد أنني أستطيع الحصول على الاصوات. أنا لا أرى أية معارضة حقيقية. |
Sonra, ulusumuz büyük bir liderin komutası altında toplanacak tabi, onun bu görevi kabul edecek cesareti varsa. | Open Subtitles | ثم ستجتمع أمتنا ..تحت قيادة قائد عظيم شرط أن يتحلى بالجرأة ليقبل التحدي |
Siyah deri ceketli sarışın bir adamla buluşuyor. | Open Subtitles | و يبدو أنها ستجتمع مع الرجل الاشقر ذى السترة الجلدية السوداء |
Üzüm Boykot Komitesi Perşembe günleri buluşuyor sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنّ لجنة مقاطعة العنب ستجتمع أيّام الخميس. |
Avrupa İlişkileri Komitesi 5'te toplanıp kutlama yapacak Landstingssalen'de. | Open Subtitles | لجنة الشؤون الاوروبية ستجتمع عند الخامسة لتحتفل |
Etik komitesi şu anda eyalet merkezinde toplanıyor. | Open Subtitles | لجنة الأخلاق ستجتمع بمجلس الولاية الآن |
Ve bir de Birlik'in olduğu söylendi bir çok sahipliğin, yardım etmek için bir araya geldiği bir birlik. | Open Subtitles | هذه لا و تم إخباري أن هناك عصبة يديهم ستجتمع لتساعد |
Çok yakında, hissediyorum. Gerçek kalpler her zaman bir araya gelir. | Open Subtitles | قريباً جداً استطيع الشعور بذلك القلوب الصادقة ستجتمع دائماً |
İnsan bilincimizin gittikçe artan yönlerini tanımlayan kodu yazma üzerine çalışan onlarca milyon insan var ve bütün bu bağlantıların bir araya geleceğini ve sonunda insan bilincini oluşturacağını görmek için dâhi olmaya gerek yok ve bu da bizim değer verdiğimiz bir şey. | TED | هناك عشرات الملايين من الناس التي تعمل على كتابة شيفرة تعبر عن جوانب كثيرة من وعينا البشري ولا يستلزم الامر عبقريا ليرى ان هذه الخيوط ستجتمع و تكون ككل الوعي البشري، و هذا امرٌ سنقدره جدا. |
Bunu yaparsan, ablanla nasıl yeniden bir araya geleceksin? | Open Subtitles | إن فعلتها فكيف ستجتمع مع أختك مجدداً؟ |
Düğüne iki gün var. Kabile bir araya toplanacak. | Open Subtitles | والآن، الزفاف بعد يومين العشيرة ستجتمع |
Dış Siyaset Komitesi bir buçuk saat sonra toplanacak. | Open Subtitles | ستجتمع لجنة الشؤون الخارجية خلال 90 دقيقة يجب ان نضع استراتيجية |
Birlikler limanda toplanacak. Senin görevin onları gizlemek. | Open Subtitles | القوات ستجتمع غداً في الميناء مهمّتك هي حمايتهم |
Ailem alıcıyı kabul etmek için 6 gün içinde toplanacak. Ama babam öldüğünden beri tek kayyum benim. | Open Subtitles | "عائلتي ستجتمع خلال 6 أيام لتوافق على مُشترٍ، لكن منذ موت أبي أصبحتُ الوصي الوحيد" |
Kötü adamlarla sık sık buluşuyor musunuz? | Open Subtitles | هل ستجتمع بالاناس الشريرين سرا ؟ |
Kötü adamlarla sık sık buluşuyor musunuz? | Open Subtitles | هل ستجتمع بالاناس الشريرين سرا ؟ |
Öldüğün anda ailen etrafında toplanıp elini tutacak. | Open Subtitles | وعند لحظة موتك، عائلتك ستجتمع حولك وتُمسك يديك |
Grup, sabah seansından sonra toplanıp durumu değerlendirecek. | Open Subtitles | مجموعة التخطيط النووي ستجتمع بعد جلسة الصباح لإعادة النظر في الأمر |
- Disiplin komitesi yarın öğleden sonra toplanıyor. | Open Subtitles | ستجتمع اللجنة التأديبية بعد ظهر الغد |
Bir gün Herkül, bir gün hiçbirine benzemeyen bir kadınla tanışacaksın. | Open Subtitles | يوماً ما، هرقل أنت ستجتمع بإمرأة على خلاف أي واحدة أخرى |