"ستجده" - Traduction Arabe en Turc

    • bulacaksın
        
    • bulabilirsin
        
    • bulacağını
        
    • bulursun
        
    • bulacaksınız
        
    • bulacağın
        
    • bulacağınız
        
    • bulabileceğin
        
    • bulacağına
        
    • bulabilirsiniz
        
    • bulacağınızı
        
    • bulur
        
    • bulduğunuz şey
        
    Aramaya devam et, sabırlı ol, bulacaksın. Open Subtitles فقط واصل البحث , إنه هناك , هدئ من روعك و حسب كن صبوراً فحسب , ستجده
    Doğduğum yerde bulacaksın, eğer kırılmadıysa. Open Subtitles ستجده بمكان ولدت به، إن لـم أكن خُلقت به،
    Onu ışıkların yere dokunduğu dağda bulabilirsin. Open Subtitles ستجده على الجبل عندما الاضواء تلمس الارض
    ona büyük ihtimalle annesini dışarıda bir şekilde bulacağını söyledim. TED قلت له أنها على الغالب ستجده بعيداً خارج المبنى
    Vera'ya benim üçlümü verirsen, ...onu Della'nın dondurucusunda bulursun. Open Subtitles اوكل قضاياي الثلاثة لفيرا ستجده في مطعم ديلا
    Demir Adam ve Thor'unkini bulacaksınız. TED ما ستجده هو زي الكابتن أمريكا وهالك العظيم.
    Pekâlâ, sen şimdi asıl öbür tarafta bulacağın şey için endişelenmelisin. Open Subtitles يجب ان تقلق عما ستجده فى النهاية الأخرى
    Ve sonra bulacağınız şey başka bir ipucu olacak. Anlamıyor musun Ben? Open Subtitles كل ما ستجده هو أمارات أخرى، لقد حللتها أخيراً.
    Burada bulabileceğin tek şey ölüm ve acı. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي ستجده هنا الموت والمعاناة.
    Önce, hangi ayrıntıyı en cazip bulacağına karar vermeliyim. Open Subtitles أوّلًا، عليّ أن أختار أي جزء منه ستجده لاذعًا أكثر عليها
    Onu buralarda bir yerde aylak aylak gezinip işvereni hakkında atıp tutma fırsatı kollarken bulabilirsiniz, yaptıkları tek şey bu ne de olsa. Open Subtitles ستجده بالجوار , شارداً ... باحثاً عن فرصة للأفتراء على رب عمله أنه جميعاً يفعلون ذلك
    Nasıl bulacaksın? Open Subtitles نحن محاطون بـ الجبال ، المياه والأشجار ، كيف ستجده ؟
    Onu soğuk, oluklu posta kutunda bulacaksın. Open Subtitles ستجده في صندوق بريدك المتجمد المتموج
    Onu soğuk, oluklu posta kutunda bulacaksın. Open Subtitles ستجده في صندوق بريدك المتجمد المتموج
    Onu ışıkların yere dokunduğu dağda bulabilirsin. Open Subtitles ستجده على الجبل عندما الاضواء تلمس الارض
    St. Ann ve Dauphine çevresinde bulabilirsin onu. Open Subtitles إنه محتال , ستجده في شارع سانت آن و دوفين
    Ve ayrıca çok heyecan verici bulacağını düşündüğüm bir şey de göstereceğim. Open Subtitles وأريد كذلك أن أريك شيئاً أعتقد أنّك ستجده مثيراً.
    Ne bulacağını zannettiğini bilmiyorum. Farelerden ve pislikten başka. Open Subtitles لا أعلم ما الذى تعتقد أنها ستجده ، عدا الفئران و براز الطيور
    Şanslıysak, onu dönüş yolunda bulursun. Yüzüğü ona vermeni istiyorum. Open Subtitles ستجده عائداً بطريقكَ، أودكَ أنّ تعطيه الخاتم.
    - Çok sayıda fırsat bulacaksınız düşünüyorum da o psikiyatrik bir tedavi görmekteydi. Open Subtitles ستجده في العديد من المناسبات... أظن أنه كان تحت نوع من العناية النفسية
    Şimdi ise bu kehanetin, Gözyaşı Taşı'nı arama görevine devam edersen, onu bulacağın ama onu Gardiyan'a vereceğin anlamına geldiğini söylüyorlar. Open Subtitles و الآن يقولون أنّ النبوءة تقول أنـّكَ ستواصل البحث عن "حجر الصدع" و ستجده. -لكنـّكَ ستسلـّمه لـ"الصائن ".
    Basıncın ne kadar olduğu hakkında burada bulacağınız bir minerale bakarak fikir edinebilirsiniz. Open Subtitles يمكنك معرفة مقدار الضغط من عنصر ستجده هنا
    Ya bu ayakları bırak ya da bu şehirde bulabileceğin tek iş arazinin birine bakan güvenlik elemanlığı olsun. Open Subtitles وإلاّ فإنّ العمل الوحيد الذي ستجده في هذه المدينة هو حراسة مكبّ نفايات
    Faal hayal gücün ve biraz kazımayla neler bulacağına sen bile şaşırırsın. Open Subtitles ستتفاجأ مما ستجده بخيال نشط وكشطٍ صغير.
    Köşedeki yeni evde bulabilirsiniz. Open Subtitles ستجده في المنزل الجديد قرب الزاوية
    # Ne bulacağınızı söyleyemem ama # # Aşk bahşedilmiş olabilir safınıza # Open Subtitles لا أستطيع أن أخبرك بما ستجده ربما يمنحك الحب راحة البال
    Ağlamak yok demiştik, o yüzden ona bir mektup bıraktım. Her şey sona erince onu bulur. Open Subtitles قلنا لا دموع، وقد تركت لها خطابًا ستجده حين ينقضي أمر الحائل
    bulduğunuz şey işte bu: Yerlilerin kayalara açtığı oyuklar. Burada temas edilmeyen insanlar eskiden taş baltalarını bileyliyordu. TED هذا ما ستجده: منحوتات صخرية استخدمها السكان الأصليون الذين لم نعرفهم لشحذ أدواتهم الحجرية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus