"ستجدينه" - Traduction Arabe en Turc

    • bulacaksın
        
    • bulacağını
        
    • bulacağın
        
    • bulacağınıza
        
    • bulabilirsiniz
        
    • göreceklerin
        
    Bunun için bir erkeğe ihtiyacın var ve bence, sende bulacaksın. Kitty? Open Subtitles تحتاجين إلى رجل لفعل ذلك وأعتقد أنك ستجدينه
    Bunun için bir erkeğe ihtiyacın var ve bence, sende bulacaksın. Open Subtitles تحتاجين إلى رجل لفعل ذلك وأعتقد أنك ستجدينه
    Son anda kimi bulacaksın? Open Subtitles ومن هذا الذي ستجدينه في مثل هذه الفترة القصيرة؟
    Nereye gidip bulacağını iyi biliyorum. Open Subtitles حسن، أنا على علم إلى أي ستذهبين وأعلم أيــن ستجدينه.
    Burada bulacağın tek büyülü nesne banttır. Open Subtitles الغرض السحريّ الوحيد الذي ستجدينه هناك هو الشريط اللاصق
    Kendim için hayal ettiklerimi çok daha ilgi çekici bulacağınıza söz veriyorum. Open Subtitles لو سمحتي لي بإخباركِ عما اتخيله بشأني ستجدينه اكثر تشويقًا
    Güzel, Frank Levin'in 22mm'lik bir silahı vardı. Adına kayıtlı silahı bulabilirsiniz. Open Subtitles لدى فرانك سلاح عيار 22 ستجدينه مسجل بإسمه
    Entelektüel itibarımı ne tartışıyor ne de sorguluyorlar buradaki küçük adamı da bence çok pofuduk bulacaksın. Open Subtitles انهم لا يجادلون و لا يشككون بسُلطتي الفكريّة وهذا الصغير هنا اعتقد انكِ ستجدينه رائعاً لأبعد درجة
    Beth, Bay Doğru'yu bulmuş sen de bulacaksın. Open Subtitles بيث وجدت الرجل المناسب وانتي ستجدينه أيضاً
    Bir dahaki turda onu izle. Çok komik bulacaksın. Open Subtitles تشاهدينه عندما يلعب دوره المرة القادمة ستجدينه ممتع
    Bu senin görüşünü incitiyorsa, ilk görevini kapalı bir zarf içerisinde bulacaksın. Open Subtitles إذا كنـُت مهتمة هناك مغلف مختوم ستجدينه معك
    Bunun için bir erkeğe ihtiyacın var ve bence, sende bulacaksın. Open Subtitles تحتاجين إلى رجل أعتقد أنك ستجدينه
    Onu Takım Dört altında, 1989 kayıtlarında bulacaksın. Open Subtitles ستجدينه في قسم الفريق الرابع، عام 1989
    - Onu bulacağını söylemiştin. Open Subtitles لقد قلتي أنكِ ستجدينه.
    Aradığını orada bulacağını zannetmiyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنك ستجدينه هناك
    Bana kalırsa, ben nerede bulacağını biliyorum, Open Subtitles لقد حدث وأني عرفت أين ستجدينه
    Ama bulacağın şey hoşuna gitmeyebilir. Open Subtitles و لكن قدْ لا يعجبكِ ما ستجدينه
    Çok özel bulacağın biri var. Open Subtitles هناك شخص ستجدينه مميزاُ.
    Onu çok kalifiye bulacağınıza inanıyorum. Open Subtitles أعتقد أنك ستجدينه مؤهلاً بشكل جيد.
    Eğer orada ortak arkadaşımızı tehdit eden bir delil varsa, o delili Ajan Donnely'den önce bulacağınıza olan güvenim tam. Open Subtitles وكيف ذلك؟ حسنٌ، إن كان هُناك أيّ دليل يُهدّد صديقنا المُشترك، إنّي واثق أنّكِ ستجدينه قبل أن يجده (دونلي).
    Bazıları "içinize bakarsanız bulabilirsiniz" der. Open Subtitles هناك الذين قد يقولون أنك ستجدينه بالداخل
    Kendisini Şehircilik Planlama Dairesi'nde bulabilirsiniz. Open Subtitles ستجدينه في إدارة تخطيطات المدينة.
    Zaten burada göreceklerin hoşuna gitmezdi, dedim. Open Subtitles لقد قلت، لن تحبين ما ستجدينه هنا على الإطلاق.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus