Hayır. Sende harika zaman geçireceksin. bundan emin olacağım. | Open Subtitles | كلا، ستحظى بوقت رائع، أيضاً لأني سأحرص على فعل هذا. |
İyi zaman geçireceksin. | Open Subtitles | ستحظى بوقت جيّد هيّا، ها نحن ذا |
Hadi. Bensiz çok güzel zaman geçireceksin. | Open Subtitles | هيا، ستحظى بوقت رائع بدوني |
Eminim evde iyi vakit geçireceksin. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنّك ستحظى بوقت ممتع في البيت |
Harika vakit geçireceksin. Şuna baksana. | Open Subtitles | ستحظى بوقت جيد، انظر لتلك الميزة. |
Hatanı bulmak için çok zamanın olacak öyle değil mi? | Open Subtitles | ولكن ستحظى بوقت كافٍ لتتأمل ذلك، أليس كذلك؟ |
Sana söylüyorum Samuel, bu balık tutma gezisinde harika zaman geçireceksin. | Open Subtitles | أنا أخبرك يا (صاميول), ستحظى بوقت عظيم |
Öyle güzel vakit geçireceksin ki, geri dönmek istemeyeceksin. | Open Subtitles | ستحظى بوقت ممتع وسنعود إليك على الفور |
Bu akşam hoş vakit geçireceksin Billy. Rahatla biraz. | Open Subtitles | ستحظى بوقت ممتع الليله يا "بيلي" ، إهدأ |
Ve onlarla geçirmek için bir sürü zamanın olacak. | Open Subtitles | و ستحظى بوقت فراغ |