"ستدمر" - Traduction Arabe en Turc

• yok edecek
• mahvedeceksin
• yok edeceksin
• yok olacak
• yok eder
• mahveder
• mahvolacak
• yerle bir
• mahvedecek
• yok edecektir
• yok edeceğini
• mahvedeceğini

Son iki dakika uyarısı. Bu gemi iki dakika içinde kendisini yok edecek.
هذا تحذير الدقيقتان، هذه السفينة ستدمر نفسها بالظبط بعد دقيقتان

Gemi on saniye sonra kendisini yok edecek.
هذه السفينة ستدمر نفسها بالظبط بعد عشر ثوانى

Sadece kendi saygınlığını değil, onunkini de mahvedeceksin.
لن تفسد سمعتك فحسب بل ستدمر سمعتها هي أيضا ً

Başkanı yok etmekle kalmayıp... başkanlık kurumunu da yok edeceksin.
أنت لن تدمر الرئيس فحسب ولكنك ستدمر مصداقية أي رئاسة

Yakında insan nüfusu yok olacak ve biz de görevimize başlayabileceğiz. Hayır!
قريبا، البقايا الإنسانية ستدمر وسيمكننا أن نبدأ مهمتنا

Doğasında tüketmek vardır, ve idare olmadan etrafındaki her şeyi yok eder.
طبيعة النار هي ان تستهلك كل شئ، وبدون السيطرة ستدمر كل ما حولها

Şakak ve kafatasının yan kemikleri de, beynin geri kalanını mahveder.
منطقة الدماغ العلوية والسفلية كلاهما سيتضرر وبعد ذلك المنطقة بأكملها ستدمر

Bu kadar acımasız olma! Bu durumda, tüm köy mahvolacak!
لا تكن عنيداً, في هذه الحالة ستدمر القرية

Microsoft Apple'ı yok edecek.
مايكروسوفت ستدمر أبل لا يمكنك الوثوق بهم

Sonunda biz bir şey yapmadan kendi kendini yok edecek.
في نهاية المطاف، ستدمر نفسها بنفسها بدون مساعدتنا.

Bomba onu yakalatacak her hangi bir kanıtı yok edecek ya da kirletecekti.
والقنبلة ستدمر أو ستفسد أي أدله تشير إليه

Seni yok edecek ve muhtemelen sonra yarattığın her şeyi yok edecek.
ستقوم بالقضاء عليك و بعدها ستدمر كل شيئٍ قد خلقته

Uzun mesafeli nükleer bombardıman uçaklarımız ikincil hedefleri yok edecek.
المرحلة الثانية. قاذفاتنا النووية طويلة المدى ستدمر أهدافًا ثانوية،

İnsanlara benim Bayan Nancy olduğumu söyleyemezsin. Her şeyi mahvedeceksin!
لاتستطيع اخبار العالم بانني الانسه نانسي ستدمر كل شئ

Ve şimdi sen bunu bir hikaye ile mahvedeceksin. Vay be. Arkadaşlarını ailen gibi korurdun hani?
والأن أنت فقط ستدمر كل هذا بقصة واحدة أنت تحمي صديقتك كالعائلة ؟

- Yok. - Devam edersen, hayatını mahvedeceksin.
لا يوجد حل وحيد لو استمريت على هذه الحال ستدمر حياتك -

Bu binada bulunan bütün donanımı yok edeceksin.
.ستدمر كل الأجهزة التي لدينا في هذا المبنى

- Şehrin tamamı yok olacak. - Şehir tahliye edilmeli.
ـ المدينة ستدمر إلى بكرة أبيها ـ يجب علينا إخلاء المدينة

Ve eğer o füzeyi test ederlerse ikili ilişkilerimizi çok taraflı olacak şekilde yok eder.
واذا قامو بأختبار هذه القذائف ستدمر موقفنا فى الحديث متعدد الاطراف

Bu onun kendine güvenini mahveder. Zaten yazdığı şarkı sözleri yüzünden özgüveni biraz kırıldı.
ستدمر ثقته، وهو حساسٌ تجاه كلمات الأغاني أساساً

Ödemezsek, ünümüz mahvolacak.
ولو لم ندفع لهم ستدمر سمعتنا

Okyanusa düşseydi tsunami oluşturarak kıyı kentlerini yerle bir edebilirdi.
إن ضرب أحدها المحيط فسيسبب موجة عملاقة ستدمر المدن الساحليّة.

İşaret düşüyorum. Hayatımızı mahvedecek saatli bombayı ateşledin. - İzle bak.
هذا هو اليوم الذي تشعل فيه القنبلة ذات العد التنازلي التي ستدمر حياتنا

Görevini kabul etmen halinde içeriği Merkez'de anlatılacak. Bu sincap kendini yok edecektir. Ama önce, biraz dans.
القائد ينتظرك بالمقر , هذه الرسالة ستدمر لكن اولا..

Senin gibi küçük bir kızın benim gibi bir kötülüğü yok edeceğini kim düşünebilirdi ki?
من كان يفكر أن فتاة صغيرة طيبة مثلاك... ستدمر... الشر الجميل عندي؟

O bronz tenli bebeğin er geç her şeyi mahvedeceğini biliyordum.
كنت واثقاً أن تلك الطفلة السمراء ستدمر كل شيء