"ستسوء" - Traduction Arabe en Turc

• kötüleşecek
• çirkinleşecek
• kötüleşir
• kötüye
• sarpa
• kötü gidebilir
• kötü olur
• kötü olacak
• kötüleşecektir

Sanırım bugün, işler düzelmeden önce kötüleşecek. Tamam mı?
فأنا أعتقد بأنَّ هذه الأيام ستسوء أكثر قبل أن تتحسّن، مفهوم؟

Bu, hasta iyileşmeden önce daha da kötüleşecek mi demek?
أتعني بهذا أن حالة المريض ستسوء قبل أن يتحسن

Onları hemen ekemezsek işler cidden çirkinleşecek.
لو لم نتخلص منهم سريعاً ستسوء الأمور كثيراً

Yoksa işler çok çirkinleşecek ve dikkatli olmamız gerekecek, tamam mı?
لأن الأمور ستسوء بسرعه لو لم نكن حذرين

Böyle konuşurken onu boşverin yoksa durum kötüleşir.
إذا تكلم هكذا، تجاهله، و الا ستسوء حالته.

Cidden daha ne kadar kötüye gidebilir? Akciğer kanseri falan?
جدّياً، إلة أي مدى ستسوء حالته بالنسبةِ إلى سرطان الرئة؟

Isler iyice sarpa sardi. hapisteyken bu riski goze alamam.
ستسوء الأمور، لا يمكنُني المجازفة بهذا وأنا في السجن

On yıl mı? İşler daha ne kadar kötü gidebilir?
عشر سنوات الى أي درجة ستسوء الأمور

Bir gün, olaylar kötüleşecek. Bu gece olmasını istemiyorum.
يوماً ما ستسوء النهاية وأنا لا أريد أن يحدث ذلك الليلة

Daha da kötüleşecek biliyorsun, değil mi?
أنت لا تعلم على أن الأمور ستسوء أكثر من هذا أليس كذلك؟

ve hepimiz kurtulduk bu dünyanın sonu falan değil kendimizi güvende tutmalıyız çünkü durum gittikçe kötüleşecek bunu nasıl adlandırıyorsun
وجميعنا نجينا، انها ليست نهاية العالم يجب ان نذهب إلى بر الأمان لأن الأمور ستسوء حقاً وماذا تدعين هذا؟

İyileşmeden, iyice kötüleşecek bu.
أجل، هذه الأمور ستسوء أكثر قبل أن تتحسين

Teal'c, eğer kısa zamanda tıbbi yardım almazsa, daha da kötüleşecek.
(تيلك ) إذا لم تأتيها الأمدادات الطبية قريباً ستسوء حالتها كثيراً

Adamlarına geri çekilmelerini söyle yoksa işler çirkinleşecek.
أمر رجالك بالتراجع وإلا ستسوء الأمور

Böyle yapmaya devam ederseniz, işler çabucak çirkinleşecek.
ولو واصلت فعل هذا ستسوء الأمور

İşler kötüleşir, Tom ve hiçbirimiz bunu istemiyoruz.
ستسوء الامور فقط توم ولا احد منا يريد ذلك

Bebek kötüleşirse Glenda da kötüleşir.
(كلما ساءت حالة الطفل، ستسوء حالة (غليندا

Baba rolünü oynamaya başlamazsan işler kötüye gitmeye devam edecek.
أعني، إن لم تبدأ بلعب دور الأب فالأمور ستسوء بكثير

İşler iyice sarpa sardı. hapisteyken bu riski göze alamam.
ستسوء الأمور، لا يمكنُني المجازفة بهذا وأنا في السجن

Her neyse, müdahale edilmezse daha kötü olur dediler.
على كل حال, يقولون انها ستسوء ان لم تتم معالجتها

Çöz şu kelepçeleri! Yoksa çok kötü olacak. Asker!
ستزيل هذه الأغلال عني أو ستسوء الأمور كثيرًا

Şey... eğer oraya bir defa girerse, çok daha hızlı kötüleşecektir.
إذا كان في ذلك المكان ثانية ستسوء الأمور بسرعة هل بالإمكان أن نتغدى فحسب؟