Bir, görev tanımına uyuyorsunuz ve iki, bunun sonucunda hepiniz çok zengin olacaksınız. | Open Subtitles | أولا , أنكم جميعاً إستجبتم لإعلانى فى جريدة ممفيس ثانيا : كلكم ستصبحون |
Bugün Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı olacaksınız. | Open Subtitles | اليوم ستصبحون مواطنون في الولايات المتحدة الامريكية |
Şu anda neyle meşgulse... ..siz de içinde olacaksınız. Ve siz neyle meşgulseniz, ben de içinde olacağım. | Open Subtitles | انتم يارجال ستصبحون معى مهما حصل ، فانتم معى |
Ağaç olacaksınız ya da bir kaya. Çamur, kum ve toz. | Open Subtitles | سيكون التمويه الكامل شجرة أو صخرة ستصبحون وحلاً و رملاً و غباراً |
Bu ikinizin oda arkadaşı olacağınız anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعني أنكم ستصبحون جارين في نفس الغرفة |
Şimdi... siz çok övündüğümüz Amerikan cephaneliğinin arka planında görev alacaksınız: | Open Subtitles | والآن كلكم ستصبحون طيّاري المجد لسلاح الجو الأميركي والذي يفتخر بنا |
Yeterince ustalık kazandığınızda, bununla ilk uçanlar arasında siz de olacaksınız. | Open Subtitles | عندما تصبحوا محترفين ستصبحون الأوائل في قيادتها |
Eğer hayatta kalmayı başarırsanız, gerçek savaşçılar olacaksınız.. | Open Subtitles | ستصبحون محاربين إذا استطعتم أن تنجوا من هذه المعركة |
Hayır. Hepiniz bizim gibi fakir olacaksınız. Kutuda gelen mısır gevreği yiyeceksiniz ve kumarhanedeki bedava ıslak mendilleri saklayacaksınız. | Open Subtitles | لا ,ستصبحون جميعا فقراء كبقيتنا ,ستأكلون الحبوب المعلبة |
Gece yarısından sonra her şey bir balkabağına dönüşecek ve sizler de eskisi gibi fare olacaksınız. | Open Subtitles | بعد منتصف الليل، هذا المكان بأسره سيتحول إلى يقطينة وأنتم ستصبحون فئران ثانية |
Böldüğüm için üzgünüm, beyler Sanırım bir sonraki filminizin yıldızları siz olacaksınız | Open Subtitles | آسف لمقاطعة العرض أيها السادة و لكني أعتقد أنكم ستصبحون نجوم الفيلم القادم |
Kardeşlerim, bu görev ile şehit olacaksınız. | Open Subtitles | اخوتي بهذه المهمة, اخوتي بهذه المهمة ستصبحون شهداء |
- Kanlarınız karışınca evlenmiş olacaksınız. | Open Subtitles | بمجرد أن تختلط دمائكم ستصبحون زوجاً وزوجة |
ama birden daha zeki olacaksınız, çünkü diyeceksiniz ki: "A, ben bu labirenti biliyorum, nereden gideceğimi de biliyorum, "daha önce burada bulunmıştum; geleceğini canlandırabiliyorum". | TED | ولكن و بشكل مفاجئ ستصبحون أذكى. لأنكم ستقولون: نعم, أنا أتذكر هذه المتاهة, أنا أعلم في أي طريق سأسير, كنت هنا في السابق, أستطيع أن أتصور المستقبل. |
O benim karım siz de benim annem ve babam olacaksınız! | Open Subtitles | ستصبح زوجتي و أنتم ستصبحون حماي و حماتي |
Yapılacak olan bu şey bize ve atalarımıza da yapılmıştır yani ayrıca bizden olacaksınız, hep beraber erkek. | Open Subtitles | ... هذا الشيء الذي سيتم ... قد تم لنا و لآباءنا من قبل ... لذلك ، ستصبحون ... |
Ordu gazetesindenler. Meşhur olacaksınız. | Open Subtitles | إنهم من مجلة " النجوم و الشرائط " ستصبحون مشاهير |
Buradan mezun olduğunuzda her biriniz kilisenin sadık neferleri olacaksınız. | Open Subtitles | ...بالتأكـيـد ...ستصبحون جــنود حقيقيون للكنيسة |
Hayatta hep kazananlardan olacaksınız | Open Subtitles | ستصبحون دائما فائزين في الحياه |
Kuvvetlendirme'de olacağınız şey: İsa'nın savaşçıları. | Open Subtitles | ستصبحون عليه بالتثبيت مجاهدون لأجل المسيح |
Büyükanneniz bana o ölünce sizin ne olacağınız da dahil her şeyi anlattı. | Open Subtitles | وهذا يشمل ما ستصبحون عليه بعد موتها |
Bütün tatil köyüne yemek pişirmekten korktuğunuzu biliyorum ama... ama bundan büyük bir zevk alacaksınız. | Open Subtitles | أعرف يا رجال أنه من المحتمل أن تخافوا قليلا من ..الطبخ للمصيفبكامله. لكن أعتقد أنكم ستصبحون خبراء في هذا لاحقا، صحيح؟ |