"ستصعد" - Traduction Arabe en Turc

• Yukarı
• Geliyor
• çıkacaksın
• bineceksin
• çıkıp
• Biniyor
• artmasi
• yükselirsin
• çıkıyorsun
• sıkıştırırsın

Sakince Yukarı giden ben olacağım.
حسناً ، ستكون انا التي ستصعد إلى الاعلى بهدوء

Yukarı fırlayacak bir ağırlık var ve görevi hayalarıma vurmak.
كما ترى، لدينا كرة حديدية ستصعد للأعلى وهو من المفترض أن تضربني في الخصيتين

Bu yüzeye doğru bir akım olmadığı anlamına Geliyor Ve esasında yiyecek de olmadığı anlamına Geliyor
فإن ذلك يعني أنه ليس هناك مياه ستصعد من قاع البحر إلى سطحه و لن يكون هناك بالأساس أية مواد غذائية

Sonra da kadınların sana fiyat biçeceği bir sahneye çıkacaksın.
وبعدها ستصعد إلى المنصة . بينما يزايد عليك النسوة

Her şekilde 3 saat sonra o uçağa bineceksin,
ستصعد لتلك الطائرة بظرف 3 ساعات بكل الأحوال،

Buraya çıkıp size, gideceğimizi haber vereceğini söylemişti.
لقد قالت أنها ستصعد إلى هُنا وتُخبركبأنناراحلون.

Hiç kimse tabii Warren Buffet ya da Jimmy Buffet degilsen bir hissenin artmasi, düsmesi, durmasi ya da döngü içine girmesini kestiremez.
حتى لو كنت (وورن بافيتور (لو كنت (جيم بافيت لا أحد يعرف إن كانت الاسهم ستصعد أو تنزل أو تدور في دوائر

Sürekli yükselirsin, yükselirsin ve asla inmezsin!
ستصعد للأعلى وأعلى وأعلى .. ولن تنزل أبداً

Üzerini değiştirmek için Yukarı çıkınca otobüsü kaçıracaktın, işe 10 dakika daha geç gelecektin ve o zamana kadar biz gitmiş olacaktık.
و ستصعد مُجدداً لتُبدل ثيابكَ و لذا ستفوتك الحافلة عندها ستصل للعمل

Ama artık konuşman bittiğine göre Yukarı çıkıp müteahhiti arayabilirsin.
والآن بعدما إنتهيت، ستصعد لأعلى وتتصل بالمقاول

Bu akşam durmayacak. Annen birazdan Yukarı gelecek tatlım.
‫ليس الليلة، لن يبقى معك ‫ستصعد والدتك إليك قريباً يا عزيزي

"Yukarı çık" dersem, gelirsin. Ama "Tamam. Yukarı çıkabilirsin" dersem, hemen toz ol!
لو قلت "اصعد" ستصعد لو قلت "يمكنك الصعود" تهرب، مفهوم؟

Çok ilginç misafirlerimiz Geliyor general.
هناك صحبة شيقة ستصعد الينا يا جنرال

Bunu doldurmamız oraya çıkıp çalınan malımızı alacağınız anlamına mı Geliyor?
وبملئي هذه، سيعني أنّك ستصعد إلى أعلى -لإستعادة ممتلكاتنا المسروقة؟

Ne derdin var bilmiyorum Williams, ama o sahneye çıkacaksın ve saatlerdir seni bekleyen bu insanlara güzel bir gösteri yapacaksın.
لا أعرف ماذا يحدث لك يا "ويليامز"، لكنك ستصعد على ذلك المسرح، وستمنح هؤلاء الأشخاص، ما أتوا إلى هنا ليأخذوه منك.

Ling'in adamlarını geçtikten sonra merdiveni çıkacaksın.
, [والآن، عندما تجتاز فتيان [لينغ ستصعد على تلك السلالم

Kaybedeceğin bir tartışmayla zaman mı kaybedeceksin yoksa bisiklete mi bineceksin?
هل ستضيع وقتك بالجدال لأنك ستخسر أو ستصعد بدراجتي؟

Dur biraz. Saatte 140 km hızla giden bir trene nasıl bineceksin?
انتظر، كيف ستصعد على متن قطار بحقّ السماء والذي يسير بسرعة 145 كيلومتر في الساعة؟

Yarın sabah, sen ve arkadaşların... dağlara çıkıp oyun oynayacaksınız beni anladın mı?
غداً صباحاً ستصعد أنت ورفاقك إلى الجبال وتلعبون أتسمعني

Hic kimse tabii Warren Buffet ya da Jimmy Buffet degilsen bir hissenin artmasi, dusmesi, durmasi ya da dongu icine girmesini kestiremez.
حتى لو كنت (وورن بافيتور (لو كنت (جيم بافيت لا أحد يعرف إن كانت الاسهم ستصعد أو تنزل أو تدور في دوائر

Çünkü bir kez elde ettiğinde besin zincirinin en tepesine yükselirsin.
لأنك بمجرد أن تمتلكها ستصعد إلى قمة السلسة الغذائية

Yukarı mı çıkıyorsun?
هل ستصعد إلى فوق؟

Buraya böyle girip, beni bu şekilde nasıl sıkıştırırsın, James?
كيف ستصعد هنا وتسدّني فوق مثل هذا، جيمس؟