Başka meydan okuma falan olmayacak. Ne kadar teklif ettiğin umrumda değil. | Open Subtitles | لن يكون هناك تحدى آخر لا اهتم لكم ستعرض علي |
Açıkçası teklif geldiğinde çok şaşırmıştık. | Open Subtitles | بصراحة كنا متفاجئين بأنها ستعرض |
Neden bana evlenme teklif etmeye hazırlanıyorsun gibi hissediyorum? | Open Subtitles | لماذا أشعر كأنك ستعرض على الزواج؟ |
Aynı akıl hocası gibi, sorununa bir çözüm sunacak fakat bir bedel isteyecek. Bedel falan yok. | Open Subtitles | وعلى غرار أستاذتها ستعرض حل مشكلتك مقابل ثمن. |
Ya onu öldürecek, ya kontrol edecek ya da her zamanki gibi kendini kurtarmak için kendini kasabadaki en kötü adamın hizmetine sunacak. | Open Subtitles | إما أن يقوم بقتلها أو التحكم بها، أو أنها ستعرض خدماتها على أسوء شخص بالبلدة لتضمن سلامتها كما تفعل دائمًا. |
Belki kitap için sözleşme teklif eder. | Open Subtitles | ربما ستعرض عليك توقيع عقد كتاب |
Evlenme teklif edeceğini anladılar. | Open Subtitles | لقد خمنوا أنك ستعرض عليها الزواج |
Hedef . bilgi almak icin ona is teklif edecek. | Open Subtitles | ستعرض عليه الضحية عملا مقابل المعلومات |
En sonunda da, temizleme parasını ödemek için petrol çıkarmayı teklif edecesiniz. | Open Subtitles | ثم ستعرض صفقة للتنظيف للتنقيب عن النفط |
Daha fazla para falan teklif etmeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | ستعرض علي المزيد من المال.. أليس كذلك؟ |
- Kumandanına içki içmeyi mi teklif edeceksin? | Open Subtitles | هل ستعرض شراباً على القائد؟ ماذا؟ |
Ne kadar teklif ettiğiniz umurumda değil... | Open Subtitles | .... لا يهمنى كم من مال ستعرض على |
Profesör, Guenter'a şapkayı teklif edin. | Open Subtitles | أستاذ، ستعرض على "غونتر" القبعة. |
- Madde İki: Siz Şu yasayı teklif edeceksiniz: | Open Subtitles | ستعرض القانون الآتي: |
Brandi'nin sonraki filmi için bana rol teklif edeceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أن (براندي) ستعرض عليّ دور في فيلمها القادم |
Cameron sana İsyan'da iş teklif edecek ve bunu kabul edeceksin. | Open Subtitles | (كاميرون) "ستعرض عليك وظيفة في "ميوتني وسوف تقبلها |
S. Hargrave'in bir iş teklif edeceğini söyledi. | Open Subtitles | يقول أن (سكوتي هارجرايف) ستعرض علي وظيفة |
Bir gün, şu "kokteyl garsonları"ndan biri, sana bir içkiden daha fazlasını sunacak. | Open Subtitles | يومًاما،إحدى"نادلاتالشراب " ستعرض عليك ما هو أكثر من شراب |
Sonra da teklifimizi sunacak. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك ستعرض عليها التالي |
- Rayna da sunacak. | Open Subtitles | -و(رينا) ستعرض عملها وقتها |