"ستكون هذه" - Traduction Arabe en Turc

• olacak bu
• bu olacak
• Bu bir
• Bu benim
• Bu bizim

Bu savaşı kaybedecek olursak, son konuşmamız olacak bu konuşma.
إذا خسرنا هذه المعركة، ستكون هذه آخر مرة.. نتحدث فيها معاً

Bunu fark ettiğimde ''2015 olmuş, 30 oldum, 'yine de yap' yılım olacak bu, bir şeyler beni korkutsa da yapacağım artık'' diyordum.
وعندما أدركت ذلك، كان عام 2015، وقد أصبح عمري 30 عاما، ستكون هذه سنتي من "افعليها مهما يكن". أي شيء يخيفني، سأتابعه بنشاط"

Şu meşhur ek tur. Şimdiye kadarki en eğlenceli tur bu olacak.
جولة المكافأة اللامعة ستكون هذه المرحلة هي الأكثر مرحاً حتى الآن

Tanrı'ya şükür, ilk yemeğim bu olacak.
ستكون هذه المرة الأولى التي القوت ، والحمد لله.

Güzel,en azından Bu bir gün çocuklarımıza anlatmak çok güzel olacak.
حسناً ، على الأقل ستكون هذه قصة طريفة لنقولها لأولادنا يوماً ما

Haftalarca düzgün ağaç seçmek için çalıştık, belki de Bu benim ölmeden önce doğduğum İngiltere'yi görmem için son şanstı.
واستغرقنا اسابيع لاختيار جذوع الشجر ستكون هذه فرصتي الاخيرة حتى ارى امي بريطانيا قبل ان اموت

Ama bunu kendi başımıza yapamayız. Kendi türümüze gidemeyiz, Bu bizim sonumuz olur.
لا يمكننا القيام بهذا لوحدنا ولا يمكننا الذهاب لأشباهنا، ستكون هذه نهايتنا

Bu tekrar eden biçimler olacak. Bu sadece Batı'nın şeyi olmayacak.
ستكون هذه مفاهيم بالية . وهذا ليس شيئاً فقط في الغرب .

Pekala..basit bir giriş çıkıp operasyonu olacak bu
حسناً يا رجال ستكون هذه عملية سهلة

Ne kadar güzel. Ne olacak bu, Zaltar?
-إنّها جميلة، ماذا ستكون هذه يا (زالتار)؟

Harika. Ne biçim bir yıl olacak bu. - Kieran?
عظيم, ستكون هذه سنةً رائعة.

İki gün içinde üçüncüsü olacak bu.
ستكون هذه ثالث مرة في يومين

Tamam. Bugün için benimde düsturum bu olacak.
حسناً، ستكون هذه هي كلمتي السحرية لليوم

Ona anlatırsam bu olacak.
إذا اخبرتها ستكون هذه نهاية الأمر

Gidene kadar görevin bu olacak.
ستكون هذه مهمتك حتى تغادرين.

Bu bir süreliğine son geç geleceğim gecelerden biri olacak.
ستكون هذه الليلة آخر ليلة أتأخر فيها لفترة

Bu bir gün içinde temizlediğim ikinci pisliğin olacak.
ستكون هذه ثاني فوضى لك أضطر إلى تنظيفها في يوم واحد.

Anlıyorum, Sayın Başkan. Bu benim son görevim olacak.
أفهم ذلك, سيدى الرئيس ستكون هذه مهمتى الأخيرة

Belki Bu benim en muhteşem anım. Ve kesinlikle en güzel şapkam. Ama korkarım buna zamanımız yok.
ستكون هذه أفضل لحظاتي، خاصة وأنا أرتدي أفضل قبعاتي، لكن أخشى أننا لا نملك الوقت

Ama eşya olmayacağız, Bu bizim son savaşımız olacak.
ولكن لن سنكون مدركين، ستكون هذه معركتنا الأخيرة