Yalnız, evi terk edemeyiz. Annem Hawaii'yi iptal edecek ve-- | Open Subtitles | فقط، نحن لا نستطيع ترك المنزل ...أمّي ستلغي رحلة هاواي، و |
Riverfront Parkında'ki töreni iptal edecek misin? | Open Subtitles | هل ستلغي الظهور في ريفرفرونت |
Evet, Vero teyze randevuyu iptal edecek. | Open Subtitles | نعم، العمة فيرو ستلغي موعدها |
Amerika, Bağımsızlık Günü'nü iptal eder miydi? | Open Subtitles | هل ستلغي أميركا يوم الإستقلال؟ |
Düğünü iptal eder miydin? | Open Subtitles | هل كنت ستلغي الزفاف ؟ |
Boşanma avukatıyla olan randevunu iptal edeceksin, ve kendimize bir evlilik danışmanı bulacağız. | Open Subtitles | ستلغي اجتماعنا مع محامي الطلاق هذا و سنبحث لنا عن مستشار للزواج |
Eğer bu halde 1 - 2 konsere çıkarsan sonra 5 - 6 - 7 tanesini iptal edeceksin | Open Subtitles | إذا ام تفعل هذا العرض الآن وواحد واثنان بعده او ستلغي ، خمسة ، ستة ، ربما سبعة |
Ölene kadar bununla uğraşamam, ama annen anlarsa sen ve Courtney'nin birbirinizle görüştüğünüzü, ve bunu ondan sakladığımı düşünse, onun ne yapacağını bilemem, muhtemelen düğünü iptal eder. | Open Subtitles | لا أريد أن أتحدث عن هذا كثيراً لكن لو أكتشفت أمك أنك و (كورتني) تقابلان بعضكما و أعتقدت أنني أخفيت هذا عنها لا أعلم ما الذي ستفعله ربما ستلغي الزيجة |