"ستوضع" - Traduction Arabe en Turc

• ve

Henüz geçen bir yasaya göre, Savunma Bakanlığı sağlık kayıtları ve Eski Asker İşleri Bakanlığı sağlık kayıtlarının bir araya getirileceği bir veritabanı oluşturulacak.
مؤخراً، شُرعت قاعدة بيانات ستوضع لتضم السجلات الصحية لكل من وزارة الدفاع وإدارة شؤون المحاربين القدامي.

Bir de şu makineli tüfekleri binaların çatısına kurulacağını garanti ediyorum, ve her kim bu işe kargaşa çıkarmaya teşebbüs ederse...
انا ايضا اضمن ان مدافع الماكينه ستوضع على اسطح الابنيه واى واحد يحاول ان يتدخل فى هذه الخدمه

Evim ve diğer tüm mülklerin ilişikteki hukuki belgede belirtilen... kuruluşa devredilmesini."
أما بيتي وكل الملكيات الأخرى ستوضع تحت الرعاية بموجب الشروط الموثقة هنا"

Sana gelince küçük serseri, hemen stadyuma gideceksin... ve canın çıkana kadar antrenman yapacaksın!
و بالنسبة لك أيها الغبي ستذهب إلى الملعب و ستوضع في التدريب طوال حياتك

Ağır şartlar altında çalıştığım ve acılar içerisinde geçirdiğim 1 yıl boyunca, Edison'un yer altı kabloları için kazılar yaptım.
عشت عاما من العمل المضني اقوم بحفر الانفاق التي ستوضع فيها كابلات الكهرباء الخاصه بأديسون

24 saat gözetim altında tutulacak ve sadece görev ve ders için dışarı çıkacak.
هي ستوضع فى مراقبة على مدار الوقت فقط خارج المهام والصف

Mevzileriniz saat 11 yönünde olacak MG50 ve MG30 silahları buraya ve buraya yerleşecek.
يجب أن تكون الدشم في المقدمة المدافع الرشاشة ستوضع هنا وهنا

Yahudilere yardım ettiğiniz için seni ve aileni de hapise atacaklar.
وأنت وعائلتك ستوضع بالسجن لمساعده اليهود

Onu Polonya'ya yollarlar ve sen ve ailen de ona yardımdan hapse girersiniz.
وأنت وعائلتك ستوضع بالسجن لمساعده اليهود

Oturma düzenini ve çiçekleri de daha ayarlayamadım.
أنا لم أختر بعد الأماكن التي ستوضع فيها الزهور

ve biz alternatif enerji kaynakları bulana kadar madenler çökecek, savaşlar çıkacak ve maalesef bize enerji sağlamak adına ölen insanlar işin yan etkisi olarak görülecek.
وحتى نجد مصدر طاقة بديلة الألغام ستوضع والحروب سوف تقوم ولسوء الحظ

Elmasın gösteriden önce o kasaya koyulacağını bilen insanlar birkaç tane yüksek rütbeli Polis subayı ve bir avuç FBI ajanıydı.
لماذا ؟ حسناً، الأشخاص الوحيدون الذين يعلمون أن هذه الماسة ستوضع في القبو في الليلة قبل العرض

Bitirince de, tabloları rekreasyon merkezine bırakmamı ve paranın yine posta kutumda olacağını söylediler.
و حال إنتهائي، أخبروني بأن أضع اللوحات في مركز تسلية وأن نقودي ستوضع في صندوق بريدي ثانيةً

Çok fazla paran varsa, doğal olarak sağır kulağın iyileşme beklentisini arttırıyor ve isteklerine itibar ediliyor.
إنْ كان لديكِ وافر من المال، تستبق إليها أذناكِ فإنّ أمنياتكِ ستوضع محل الاحترام

Topluluk hukukuna göre 12 aylık bir dönem boyunca, izleyen şartlar ve koşullarda denetimli serbest konumunda olacaksınız.
ستوضع تحت المراقبة لـ12 شهراً وفقاً للشروط التالية والحالات

Üzgünüz, Tristan, ancak bir süre için güvenli olacak bir yerde... ve size eşlik edilerek kalabilirsiniz.
آسفه، تريستان، ولكن في الوقت الحاضر ستوضع في مكان أمن ليدعمك

Tüm maddeler için verilen, "suçludur" kararına istinaden sanık, Birleşik Devletler Adalet Bakanının nezaretine teslim edilmesine ve kendisinin seçeceği federal bir kuruluşta 30 yıl hapsine karar verilmiştir.
ستوضع في ميزان الحقيقة كما تبيّن ذلك بمقتضى حكم الإدانة لكلّ التهم سيكون المتّهم في عهدة

Bu ihtiyaçlara öncelik verildiğinde, insani ortamdaki çocuklara yönelik müdahaleler sağlanacak ve ailenin çocuğu desteklemedeki başlıca görevi tanınacak.
عندما تصبح احتياجات هذه العائلات كأولوية، ستوضع التدخلات من أجل الأطفال في الأوضاع الإنسانية كأولويات وسيتم التعرف على الدور الأساسي للعائلات في دعم الأطفال.

Burada icra edilen kesin maddeye göre Evim ve diğer bütün mallarım güvende olmalı.
أما بيتي وكل الملكيات الأخرى ستوضع تحت الرعاية "بموجب الشروط الموثقة هنا

"Halkın tanıdığı, aralarında Maria Callas, Elvis Presley, Van Cliburn ve..." "...
بعضا من الرموز العامة ستوضع للسخرية مثل " ... " ماريا كالاس ، إلفيس بريسلي ، فان كليبون