Bak, eğer Mahdi'nin adamları İngiliz olduğumu öğrenirlerse beni o hapishaneye götürürler. | Open Subtitles | أنظر، إذا رجال المهدي إكتشفوا أني بريطاني سيأخذونني إلى سجنهم |
Son 50 yılda sağa sola sataşan canavarları ele geçirdim ve onları gizli bir hapishaneye kilitledim. | Open Subtitles | في الخمسون سنةً الماضية أسرت وحوش هائلة وتم سجنهم في وسيلة سجنٍ سرية |
Ama hapishaneye bir kez girince o zaman hiç kimseden korkmayacak, ve hiç kimseyi dinlemeyeceklerdir. | Open Subtitles | لكن بمجرد ان يتم سجنهم.. لن يخافوا اى احد ولن يستمعوا لاى احد |
hapishanelerinden kurtulmadıkları sürece rahat edemeyecekler. | Open Subtitles | ولن يرتاحو حتى يحصلوا على الحرية من سجنهم في الأرض |
Geriye kalan beyaz balinalar, hapishanelerinden ve öldürülme tehlikesinden kurtulmak için uzun süre bekleyecekler. | Open Subtitles | (ما زال على بقية (الحيتان البيضاء الانتظار لفترة أطول قبل أن يتخلصوا من سجنهم .ومن التهديد بالذبح |
Küçük hapishanelerinden kaçtık diye mutlu olamazlardı. | Open Subtitles | لقد هربنا من سجنهم الصغير |