Seni orta düzey güvenlikli bir federal hapishaneye transfer ettirebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أرتب ليتم إنتقالك إلى سجن فدرالي متوسط الحراسة |
federal hapishaneye gitmeni istemem. | Open Subtitles | لا أريد أن ينتهي بك المطاف في سجن فدرالي |
Ne hoş. federal hapishaneye seni ziyarete beraber gelebilirler. | Open Subtitles | كم هو لطيف ذلك, لربما ستقومان برحلات مشتركة بالسيارة عندما تأتيان لزيارتك في سجن فدرالي |
Hayatının geri kalanını bir federal hapishanede Geçirmek üzeresin. | Open Subtitles | أنتِ على وشك قضاء بقية عمرك في سجن فدرالي |
Şu an hepsi uyuşturucudan federal hapishanede. | Open Subtitles | كلّهم الآن في سجن فدرالي بتهمّ تتعلّق بالمخدرات |
Ama sonuçta Federal Hapishane bu. | Open Subtitles | بالمناسبة نحن نتحدث عن سجن فدرالي |
Eli Pope'un federal hapishaneden elini kolunu sallayarak çıkmasına imkan sağlayan, ceza-adalet sistemimizdeki ne gibi bir kusur varsa işte. | Open Subtitles | مهما كان الخطأ في نظام العدالة الجنائي الذي سمح لـ ايلاي بوب بالخروج من سجن فدرالي |
Senin yolun devlet hapishanesinde 15 yıl yatmana neden oldu demek istiyorum. | Open Subtitles | ما أقصده طريقك جعلك مسجون لمدة 15 عاماً في سجن فدرالي |
Hayatî tehliken olmadığı için federal hapishaneye nakledileceksin. | Open Subtitles | إصاباتك لا تشكل خطر على حياتك لذا سينقلونك إلى سجن فدرالي |
federal hapishaneye kemiklerimi götürmek zorunda kalırsın. | Open Subtitles | عندها يمكنك حملي الى سجن فدرالي |
Seni federal hapishaneye attırmaya çalışan Kyle denen heriften bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | دون أن أذكر الرجل (كايل) الذي يحاول الزج بك في سجن فدرالي |
Onursuz denizci keskin nişancı Bob Lee Swagger federal hapishaneye bugün nakledildi. | Open Subtitles | القناص المُسرح من البحرية (بوب لي سواغر) وصل اليوم إلى سجن فدرالي حيث يواجه سلسلة من الاتهامات |
ve kalan tüm ömrünü federal hapishanede geçirecek gibi gözüküyor. | Open Subtitles | وبقاءه في سجن فدرالي طوال فترة حياته |
Büyük ihtimal, federal hapishanede uzun yıllar yatacaksın. | Open Subtitles | ومرجح أكثر... أن تقضي سنوات عديدة في سجن فدرالي |
federal hapishanede, koruyucu gözaltında. | Open Subtitles | إنه في حبس وقائي في سجن فدرالي |
Bu, federal hapishanede 20 yıl demek. | Open Subtitles | سيكلفك 20 سنة في سجن فدرالي |
O uçağa bin, yoksa Federal Hapishane'de 1 0 yıl yatarsın. | Open Subtitles | -من دون مناقشة إحرص على أن تستقل الطائرة و إلا ستقضي عشر سنوات في سجن فدرالي أمامك 48 ساعة يا (غريف) |
Bu da demektir ki Sekou Yüksek Güvenlikli Federal Hapishane'de 15 yıl ile karşı karşıya. | Open Subtitles | وذلك يعني أنّ (سيكو) ينتظر حكمًا بالسجن 15سنة في سجن فدرالي شديد الحراسة |
Bu arada, federal hapishaneden bahsediyoruz. | Open Subtitles | بالمناسبة نحن نتحدث عن سجن فدرالي |
Bana devlet hapishanesinde yattığından bahsetmemiştin. Silah kaçakçılığından. | Open Subtitles | لم تخبرني أنك قضيت بعض الوقت في سجن فدرالي بتهمة التجارة في الاسلحة |