Şuan pek kendinde değil, ve davranışlarına bakılırsa, pek yanında olmak istemezsin. | Open Subtitles | أنه ليس على سجيته في الوقت الحالي و بالإضافة إلى ذلك سلوكه لا أعتقد بأنه شخصاً تريدين أن تكوني حوله |
Bazen kendinde oluyor. O zaman her şey iyi. Sonra aniden gidiveriyor. | Open Subtitles | في بعض الأحيان يكون على سجيته و كل شيء بخير و ثم فجأة ينسى كل شيء |
Tüm bu kavgalara kendisinin sebep olduğunu düşünüyor son zamanlarda pek kendinde değil ve açıkçası bundan sonra yapacakları konusunda endişeleniyorum. | Open Subtitles | كل هذه المعارك... يعتقد أنها غلطته، لم يكن على سجيته مؤخرا |
Hayır. Babam da ağabeyim de kendilerinde değildi. | Open Subtitles | كلا، لم يكن أبي على سجيته وأخي أيضاً |
Hayır. Babam da ağabeyim de kendilerinde değildi. | Open Subtitles | كلا، لم يكن أبي على سجيته هووأخي... |
Hayır. Babam da ağabeyim de kendilerinde değildi. | Open Subtitles | كلا، لم يكن أبي على سجيته هووأخي... |
kendinde değil. | Open Subtitles | هو ليس على سجيته |
Fakat ikimiz de, onun kendinde olmadığını bilecek kadar iyi tanıyoruz. | Open Subtitles | ولكن كلانا يعرف (ويل) بشكل كافٍ يجعلنا نتبين أنه ليس على سجيته |
kendinde değil. | Open Subtitles | إنه ليس على سجيته |
Bugün kendinde değil. | Open Subtitles | ليس على سجيته |
kendinde değil. | Open Subtitles | ليس على سجيته. |