Bir kere tamamen taşınınca büyülü bir yer olacak. | Open Subtitles | سيكون مكانًا سحريًا عندما ننتهي من الانتقال |
Yüce İsa benim aşk hayatım hiç böyle büyülü değildi. | Open Subtitles | يا للمسيح لا شيئ في حياة الحب الخاصة بي كان سحريًا هكذا |
Belki de gerçekten büyülü bir yaratıksın. | Open Subtitles | سحقًا هل من الممكن أن تكون كائن سحريًا |
Ama sihirli bir kılıç kullanan, ahmak bir samuray savaşçısı önüme çıkıp bana karşı koymaya çalıştı. | Open Subtitles | لكن محارب الساموراي الغبيء يحمل سيفًا سحريًا تقدم ليواجهني. |
Ama o zarf sihirli bir tedavi olmaz. | Open Subtitles | لكن هذا الظرف ليس علاجًا سحريًا. |
Bu sihirli bir kutuydu. | TED | كان هذا صندوقًا سحريًا. |
büyülü bir hafta sonu bizi bekliyor. | Open Subtitles | هذا سيكون سحريًا |
Bonnie Bennett'in cehennem ateşini büyülü bir şekide bu tünellerden dışarı sürebileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتحسب أن بوسع (بوني بينت) سحب نار الجحيم سحريًا -عبر الأنفاق بعيدًا عن المدينة؟ |
Fakat vermek istediği gül, sahiden sihirli bir gülmüş. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}{\cHFFFFFF\t(\cH0000FF)}لكن الوردة التي عرضتها كانت وردةً سحريًا فعلها |