"سحرًا" - Traduction Arabe en Turc

    • büyü
        
    • sihir
        
    • büyüye
        
    • Sihre
        
    • büyüsü
        
    • büyüler
        
    Annemin pratik yaptığı büyü türü, doğal değil. Cadılar ona büyü bile demezler. Open Subtitles ذلك السّحر الذي مارسته أمي ليس عاديًّا حتّى أنّ الساحرات لا يدعونه سحرًا
    Aslında o an ölmem gerekiyormuş ama... dağ tanrısı bana acımış ve yaptığı büyü ile yaşamaya devam etmemi sağlamış. Open Subtitles ،لم ألقَ حتفي حينها .لكن إله الجبل ظهر و وضعَ سحرًا علي و أتاح لي البقاء على قيد الحياة
    Karşımızda yalnızca askerler değil, büyü de vardı. Open Subtitles نحنُ لم نواجه رجالًا فحسب، إنّما سحرًا أيضًا.
    Ellerimle her işi yapabilirim. Ellerimde sihir var. Open Subtitles يمكنني فعل أي شيء باستخدام يدي أمتلك سحرًا في يدي
    Kanıma giren tek şey gördüklerimdi. Ki kızımın çok tehlikeli bir sihir kullandığını gördüm. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي سيطر عليّ رؤيتي ابنتي تستخدم سحرًا خطرًا!
    Bonnie'nin kurtulmak için büyüye ihtiyacı varsa nereden bulabileceğini söyleyebiliriz mesela. Open Subtitles بما أن (بوني) تحتاج سحرًا لتخرج فلنخبرها أين تجد بعض السحر.
    Ben de sizler gibi atasal büyü yapıyorum. Zamanında buralardan elini eteğini çekmiş olanları onurlandırıyorum. Open Subtitles أنا أيضًا أمارس سحرًا موروثًا، تشريفًا لمَن سبقونا إلى الموت.
    Başka türde bir büyü daha yapıyorum. Kurban büyüsü. Open Subtitles أمارس سحرًا من نوعٍ آخر أنا أيضًا، سحر قائم على التضحية.
    Bilmiyorum. büyü için çok fazla güç gerekiyor olabilir. Open Subtitles لا أعلم، حتمًا التعويذة تطلّبت سحرًا جمًّا.
    Kasten yapmadım, yemin ederim. büyü olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أقصد ذلك، أقسم، لم أعلم أنه كان سحرًا.
    Çünkü büyü yapıyorsun ve ne kadar tehlikeli olduğunu anlamıyorsun. Open Subtitles لأنك تمارسين سحرًا لا تدركين مدى خطورته.
    Belki de anlıyorum. Ne de olsa büyü yaptım! Open Subtitles ربَّما أدركه حقًا، فرُغم كل شيءٍ، لقد مارستُ سحرًا فعليًّا.
    Epey bir güzel. İçinden yayılan bir büyü hissetmiyorum. Open Subtitles إنّه قطعًا جميل، لكنّي لا أستشعر سحرًا ينبثق منه.
    -Meta ya da büyü olabilir. Open Subtitles قد يكون إنسانًا متطورًا أو سحرًا من نوع ما.
    büyü değiller. Gerçek ve fiziksel nesneler. Open Subtitles ليست سحرًا إنها أجسام حقيقية وملموسة
    Çünkü beynini açıp içine sihir koyduk. Open Subtitles لأننا فتحنا رأسها ووضعنا سحرًا بداخله.
    Doğru, gerçek sihir yaptıkları yok. Open Subtitles صحيح, إنهم لا يقدمون سحرًا حقيقيًا,
    O zaman bu artık sihir olmaz. Open Subtitles فلن يُعدّ سحرًا بعد الآن
    Pek büyüye benzemiyor, değil mi? Open Subtitles هذا ليس سحرًا بالضبط، أليس كذلك؟
    - Hayır, sanki her yerde gibi. büyüsü kan kaybediyor. Open Subtitles كلّا، بل وكأنّ كلّ الأماكن تعجّ بها، إنّها تنزف سحرًا.
    Artık o tarz büyüler yapmıyorum, evlat. Open Subtitles لا أملك سحرًا كهذا بعد الآن، يا فتى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus