"سراحهم" - Traduction Arabe en Turc

    • serbest
        
    • özgür
        
    • Bırak
        
    • tahliye
        
    • bırakacak
        
    • gitsinler
        
    • salınan
        
    • bırakmak
        
    • hapisten
        
    • bırakacağım
        
    • salıverilen
        
    • bırakılacak
        
    Akşam on buçukta ise serbest bıraktı. O zamana dek arkadaşları bekliyordu. Open Subtitles ثم أطلق سراحهم في العاشرة والنصف وبحلول الوقت أصبح رجاله منتظرون جاهزون
    Kendi istekleri doğrultusunda gizli... ..bir zamanda ve mekanda serbest bırakılacaklar. Open Subtitles سيتم اطلاق سراحهم في وقت ومكان غير محددين بالتوافق مع رغباتهم
    Eğer planın beni memnun ederse, İş biter bitmez özgür bırakılacaklar. Open Subtitles بشرط أن خططك تسعدنى,سيطلق سراحهم بمجرد أن ينتهى العمل.
    Hep dediğim gibi, birini seviyorsan Bırak gitsin, dönerse senindir. Open Subtitles و إذا شعرت بالفزع فإنك ستدفعه بعيداً عنك كما أقول دائماً إذا كنت تحب شخصاً ما أطلق سراحهم و إذا لم يعودوا لك
    Şartlı tahliye yok mu? Open Subtitles ألا يوجد إمكانية لإطلاق سراحهم مقابل عهد؟
    - Sizi oyacaklar! - Onları bırakacak mıyız? Open Subtitles ـ سيقتلونكم يا ملاعين ـ هل سنطلق سراحهم ؟
    Bırak gitsinler, Annabelle'i bulmalıyız. Open Subtitles اطلقوا سراحهم,يجب أن نجد أنابيل
    Terörist şüphesiyle tutuklanan kişilerin neredeyse tamamı, suçsuz bulunarak serbest bırakıldı. Open Subtitles تقريباً, كُلّ الإرهابيون المحجوزون المشتبه بهم تم إطلاق سراحهم بدون تهمِ
    Her neyseler, biri onları serbest bıraktı ve sana doğru ilerliyorlar. Open Subtitles حسنا، مهما كانو شخص ما أطلق سراحهم وهم الآن يتوجهون نحوكم
    Doğruyu söyleyene kadar ve serbest kalana kadar sana yapışırlar. Open Subtitles تلتصق بك، إلى أن تفصح عن الحقيقة و تطلق سراحهم
    Öğrencilerden bazıları dışarı çıktı ve birkaç kargayı yakalayıp içeri getirdi. Onların kilosunu, boyunu vs. ölçtü ve sonra onları tekrardan serbest bıraktı. TED خرج بعض الطلاب وقبضوا بعض الغربان، جلبوهم، وقاموا بوزنهم، وأجروا عليهم قياسات وغيرها، وبعد ذلك أطلقوا سراحهم مجدداً.
    İlk yıl boyunca, yaklaşık 13 yanlış tutuklama tespit ettik. İnsanlar onlarca yıldır hapiste tutuluyorladı ve onları serbest bıraktırdık. TED وعلى مدار السنة الأولى، وجدنا حوالي 13 إدانة خاطئة، لأُناس قضوا عقودًا في السجن، وأطلقنا سراحهم جميعًا.
    O zaman geldiğinde özgür ve serbest biri olacaksın. Open Subtitles جيدا في هذه النقطة ، سوف تكون متحررة وأطلق سراحهم.
    özgür kalıp kalmayacakları ağzından çıkacak tek kelimeye bağlı. Open Subtitles هذ كله متوقف عليك. إن كان سيتم إطلاق سراحهم. إن قلت كلمة واحدة فقط.
    serbest Bırak ve geri çekil yoksa kafasını patlatırım. Open Subtitles قرر ،أطلق سراحهم و تراجع، و إلا فجرت رأسه.
    Demek istediğim, bazı şartlı tahliye... mahkumlarının tahliye günlerinde korkuya kapıldıkları görülebilmekte. Open Subtitles أنا اعنى, هذا ممكن ..هذا أمر مألوف ان بعض السجناء المُطلق سراحهم ان يخافوا من موعد اطلاق سراحهم
    - Onları bırakacak mıyız? Onları dövecek misin? Git döv. Open Subtitles ـ سيقتلونكم يا ملاعين ـ هل سنطلق سراحهم ؟
    Bu insanları Bırak gitsinler. Onlar iyi insanlar. Open Subtitles هؤلاء ستطلق سراحهم فهم قوم طيّبون
    Tamam, bunu yeni salınan mahkumlar ve hastalarla karşılaştır. Open Subtitles حسنا، اذا تحققى من هذا مع لائحتك من السجناء و المرضى العقليين المطلق سراحهم حديثا
    Evet ama o tam olarak suçluları serbest bırakmak için en iyi pozisyonda bulunmuyor. Open Subtitles أجل، لكنه ليس بالوظيفة المناسبة، التي تسمح له بإطلاق سراحهم
    hapisten çıkanlar için kullanılan yer bulucular hakkında bildiğim bir şeyler var. Open Subtitles حقيقة صغيرة معروفة عن شريحة التعقـّب للسجناء المطلق سراحهم.
    Önce anahtar, ve bana şatonun nerede olduğunu göster, sonra da onları serbest bırakacağım. Open Subtitles و أريني أين القلعة بعد هذا سوف أطلق سراحهم
    Buraya yeni salıverilen mahkumlardan biri taşındı mı bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن اعرف هل إنتقل أي من المسجونين المطلوق سراحهم جديداً إلى هذا الحي
    Ve... serbest bırakılacak olanların isimleri. Open Subtitles وأولئك الذين سيتم إطلاق سراحهم أسماؤهم هي:

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus