yakında o güzel yeşil duman ciğerlerini, sis de beyinlerini dolduracak. | Open Subtitles | سرعان ما سيملأ ذلك الدخان الأخضر رئاتهم و يُغشي على عقولهم |
Bunlar pek de iyi durumlar değil, ama yakında değiştireceğiz. | Open Subtitles | حالة هؤلاء يرثى لها ولكن سرعان ما سأقوم ببعض التغييرات |
Ancak keşfetme arayışı beni, kısa sürede gezegenin en uzak köşelerine, bu keşfedilmemiş kıtanın yeni, potansiyel girişlerini bulmaya savurdu. | TED | ولكن السعي وراء الاستكشاف سرعان ما قادني إلى أبعد زاوية في الكوكب، باحثًا عن مداخل محتملة لهذه القارة الغير مكتشفة. |
Fakat çok geçmeden anladım ki bu fırsat evrensel değildi. | TED | لكن سرعان ما أدركت أن هذه الفرصة لم تكن عالمية. |
Mısır çabucak tüm dünyadaki en ucuz hayvan yemlerinden biri hâline geldi. | TED | الذرة سرعان ما أصبحت واحدة من أرخص الأعلاف الحيوانية في كل العالم. |
Fakat kendisini kısa süre içinde ölüm kalım ayrımında buldu. | Open Subtitles | لكنه سرعان ما وجد نفسه وسط موقف حياة أو موت |
Fakat tabii ki, sen ne kadar çabuk o anda olursan... o kadar çabuk geçmiş(eski) olursun. | Open Subtitles | سرعان ما تصبح من الماضى حسنا، لنراجع الأمر ثانية |
Emin, bir süre sonra bu olayın olduğundan bile şüphe etmeye başladı. | Open Subtitles | و سرعان ما بدأ أمين يشك أن كل ذلك لم يحدث مطلقا |
En başta bulanık bir leke, ama kısa zamanda bu bulanık içinde net şeyler belirmeye başlıyor. | TED | في البداية، ضبابيةٌ لا غير، ولكن سرعان ما تبدأ أشياءٌ متمايزة بالبروز من تلك الضّبابية. |
yakında insanların çoğu enfekte olacak, ya mahvolacaklar ya da bağışıklıklarını güçlendirerek hayatta kalacaklar. | TED | سرعان ما أصيب معظم الناس وإما يموتون أو ينجون عبر تعزيز استجابات نظامهم المناعي. |
Ama sen yakında kimin sözünün geçtiğini farkedeceksin. | Open Subtitles | ولكن سرعان ما تكتشف ان هذا غير منطقي ولا تعير اهتماما عمن لديه اليد العليا |
yakında, limana kadar inip, orada da çıplak dolaşacaklar. | Open Subtitles | سرعان ما سوف يكون المشي في الميناء عراة؟ |
Nasılsa yakında Branston Köprüsü'nün cesur kahramanları arasına katılacaksınız. | Open Subtitles | نعم ، لأنه سرعان ما يمكنك الانضمام للأبطال الباسلة لجسر برينستون |
Şu anda araçlarımızla yaptığımız şeyleri birkaç yıl önce yapacak olsaydık tuhaf ve rahatsız edici bulurduk, ama kısa sürede alıştık ve artık yaptığımız şey bu. | TED | بعض الأشياء التي نقوم بها الآن بأجهزتا هي أشياء، قبل سنوات فقط، كنا لنجدها غريبة أو مزعجة، ولكنها سرعان ما اصبحت مألوفة، فقط كيف ننجز الأمور. |
Önce evleri saymaya başladık, kısa sürede hesabı karıştırdık. | TED | لذلك بدأنا أولًا بإحصاء المنازل ولكن سرعان ما تهنا في إحصائهم |
Fakat kendimi kısa sürede, ticari hasattan sorumlu güçlü insanların yanında buldum. | TED | ولكن سرعان ما وجدتُ نفسي أعمل جنبًا إلى جنب مع أشخاص ذوي نفوذ وقوة. مسؤولين عن الحصاد التجاري. |
çok geçmeden annem birçok Somalili'nin Minnesota'daki küçük bir kasabaya sığındığını öğrendi. | TED | سرعان ما علمت أمي أن العديد من الصوماليين وجدوا ملجأ في بلدة صغيرة في ولاية مينيسوتا. |
Elbiselerimi çıkarıp üzerime çıktığında, ona karşı hissettiğim şükran çok geçmeden dehşete dönüştü. | TED | لكن الامتنان الذي شعرت به نحوه سرعان ما تحول إلى رعب حيث شرع في خلع ملابسي وصار فوقي. |
Ben onları motive etmeye çalışıyorum, onlara çabucak kılıç öğretmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | حاولت تحفيزهم من خلال تعليمهم القتال بالسيف لكن سرعان ما ينتهوا |
New York Belediyesi'nde işe başladım, fakat yavaş devlet bürokrasisi beni çabucak yıldırdı. | TED | حصلت على عمل مع إدارة مدينة نيويورك، لكنني سرعان ما أحسست بالإحباط بسبب بطء بيروقراطية الحكومة. |
Fakat kısa süre içinde anladık ki, yunuslar klavye kullanarak botun etrafında takılmayacaktı. | TED | ولكننا سرعان ما وجدنا أن الدلافين لن تحوم ببساطةٍ حول القارب وتستخدم لوحة المفاتيح. |
Fakat tabii ki, sen ne kadar çabuk o anda olursan... o kadar çabuk geçmiş(eski) olursun. | Open Subtitles | سرعان ما تصبح من الماضى حسنا، لنراجع الأمر ثانية |
Fakat kisa bir süre sonra, birisi eger uykuya 15 dakika karsi koyarsan fena kafa yaptigini farketti. | Open Subtitles | و لكن سرعان ما اكتشف أحدهم أنه إذا قاومت رغبة النوم لـ 15 دقيقة فستحصل على نشوة عالية منها |
kısa zamanda onların akıllarının başka yerde olduğunu söyleyebilirim çünkü ters bir yüz gördüklerinde bile yine de düğmeye bastılar. | TED | سرعان ما اكتشفنا أننا نجحنا في جعلهم شاردي الذهن، حيث كانو يضغطون على الزر حتى عندما كانت الوجوه مقلوبة. |