"سرقها" - Traduction Arabe en Turc

• çaldı
• çalmış
• çaldığı
• çaldığını
• çalan
• çalmıştır
• çalmıştı
• çaldıysa
• aldı
• çalınmış
• çaldıkları
• soyduğu
• çaldığına
• çalınan

Bir gün bir oyuncak dükkanına gitti ve bir sürü oyuncak çaldı.
أحد المرات دخل إلى متجر للألعاب وسرق كل الألعاب فيه سرقها بالقوة

Annemin çiftliğiydi, o çaldı. Annem olmasa az buçuk toprağı olurdu.
كانت المزرعة ملكها ، لقد سرقها منها ، لقد حصل على القليل من الارض بدونها

Biri çalmış ve onu kazıklamış. Daha önce de olmuştu. Söz, bu fıkrayı kullanmayacağız.
. أحدهم سرقها و باعها له . تحدث دائما ، أعدك أننا لن نستخدمها

Birisi onları çalmış olmalı Poirot, evden ya da paltomdan, orasını bilemiyorum.
الحبوب التى تأخذها لعلاج ضغطك أظن أن هناك شخص ما فى المنزل قد سرقها من جيبى وأستخدمها.

O ve küçük aptal bankasının bizden çaldığı 85£'a karşılık gelir mi?
لا تتناسب مع ال85 جنيه التي سرقها منا هو و بنكه الغبي

Onun çaldığı sizin geri getireceğiniz, aksi takdirde polisi arayacağım para.
النقود التي سرقها و التي سترجعها أنت, و إلا بلَّغت الشرطة

Yani, onu cebe indiren kişi çaldığını sanıyorsa yine de çalmak sayılır.
هل تزال تسرق اذا كان الشخص الذي سرقها يعتقد انهم كانوا يسرقون؟

O çaldı, sonra da bana geri verdi. - Neden geri verdi ki sana?
لا أيّها المغفّل لقد سرقها ثم أعادها إليّ

- Taşıdığı tüfeği bizden çaldı, ve kazanmak için ona ihtiyacımız var.
-تلك البندقية التي معه .. لقد سرقها منّا ونحن نريد أن نستردّها

Çünkü LeMarc bunu 1980'de çaldı ve diğer 23 girişim başarısız oldu.
لأن "لى مارك" سرقها عام 1988 بينما فشل 23 شخص فى ذلك

Cin sana bir güç verdi ama gücü ondan çalmış olmalı.
إنَّ الجنِّي وهبكِ قدرة الطيران، لكن على ما يبدو أنه سرقها منه

Savaş gemisi olduğunu söyledi. Onu çalmış. Bir yere park etmiş.
قال أنها سفينةٌ حربيةٌ وقد سرقها وخبأهافيمكانٍماهنا..

O çakmak için sadece bir kaç yüz pound ödedi Meclis Üyesini sanki kendisi çalmış gibi sömürüyor.
لقد دفع فقط مئات الباوندات من اجل تلك القداحة انه يجعل عضو البلديه يتعرق وكأنه سرقها بنفسه

Çünkü şu hacker'ın sizden çaldığı belgelerde görmemi istemedikleri bir şey var.
لأنهم لا يودّون مني رؤية شيء في الوثائق التي سرقها المخترقون منكم

Çünkü şu hacker'ın sizden çaldığı belgelerde görmemi istemedikleri bir şey var.
لأنهم لا يُريدونني أن أرى شيئا في الملفات التي سرقها المخترقون منك

Ayrıca bir hademeden çaldığı şeylerle bomba yaptığı için de hücreye atılmış.
كما أنه زُجَّ بالحبس الفرديّ لتفخيخ قنبلة من أغراضٍ سرقها من البواب.

Charles'ı kurtarmak için başkasının çaldığını kanıtlamalıyız.
كلا .. لإنقاذ تشارلز .. يجب أن نثبت أن الذي سرقها شخصاً آخر.

Eşyalarını kaybettiğin için üzgünüm ama onları çalan ben değilim.
انا اسف انك فقدت كل متعلقاتك. ولكننى لست من سرقها.

Yalnız o çalmadıysa. Belki de o çalmıştır.
إلا أن يكون قد سرقها أو ، ربما أنّه قد سرقها

Bu adam kaçırmalar kendisini açığa vuruyor. Kediyi bile gündüz vakti çalmıştı.
.. عمليات الخطف هذه ، ستكشفه حتى القطة سرقها في وضح النهار

Kim çaldıysa bu olayla bağlantılı olmalı, çünkü--.
أياً كان مَن سرقها لابد أن للأمر علاقة لأنه

Şerefsiz son saniyede bir avuç sahte oyla elimden aldı, ve ölene kadar bu acıyı taşıyacağım.
سرقها مني ابن السافلة في الثواني الأخيرة بحفنة من الأصوات المزيفة وسوف أحمل ألم هذا معي

"Amerika şimdiye kadar çalınmış en iyi ülkelerden biridir."
أمريكا واحدة من أفضل البلدان التي سرقها أحد

Otoban, Iraklıların Kuveyt'ten çaldıkları araçların yanıp kül olan enkazlarıyla aydınlandı.
الطريق السريع مليء ببقايا المركبات المحطمة والمحترقة ومِنْ العرباتِ التي سرقها العراقيون من الكويت

Bana soyduğu bankaların sayısını hatırlamadığını söyledi.
اخبرني بأنه لا يتذكر عدد البنوك التي سرقها

Tabii eğer bizim başkasının onları çaldığına inanmamızı istemediyse.
مالم يرغب بأن يجعلُنا نُصدق بأنهُ هنالِكٌ أحدهُم قد سرقها

Mesela 3 yaşındayken kendisinden çalınan bir itfaiye arabası.
طفاية حريق سرقها منه شخص ما عندما كان في عمر الثالثة