"سرقه من" - Traduction Arabe en Turc

• çaldığı
• çalmış
• çaldığını

Başkalarından çaldığı parayı istediğimde babam gerginleşir.
أبي يغضب عندما أطلب منه مالا سرقه من أناس آخرين.

Bana güvenir. Yardım edersen, çaldığı parayı kendi cebimden öderim.
إن ساعدتني , فسأعيد لك المال الذي سرقه من جيبي الخاص

Artı, ondan çaldığı parayıda biriktiriyordu.
إضافة للحفاظ على المال الذي سرقه من نفسه

O kanı kim yerleştirdiyse bu laboratuvardan çalmış.
أيّاً كان من زرع هذا الدمّ فقد سرقه من هذا المختبر

Biri benim garajımdan çalmış olmalı.
-يمكن أنه شخص ما سرقه من سقيفتي -لا، نعرف بأنك

Silah deposundan nasıl tabanca çaldığını onu insanlara nasıl doğrulttuğunu ve söylediklerini konuşacağız.
سنتحدث عن حيازته مسدس سرقه من مخزن السلاح وعن تصويبه على الناس، وسنتحدث عما قاله

Ama şimdi birinin odamdan çaldığını düşünüyorum.
ولكنى الان مقتنع تماما بان احدهم سرقه من حجرتى

Bankadan çaldığı paralarla ödeme yapıyormuş.
كان يدفع لهُ من المال الذي سرقه من البنك

Dişçilerde kullanılan bir X-ray cihazından çaldığı sezyumdan yapılmıştı.
لقد صُنعت من السيزيوم الذي سرقه من جهاز أشعة سينيّة للأسنان.

Bu adamın hastaneden çaldığı paraları ödedikten sonra... bana ödeyecek parası kalmayacağı için de itiraz ediyorum!
انا اعترض ... انه ليس لديه نقود ليدفع لي بعد ان يدفع ما سرقه من المستشفى

Sark, Ebola virüsünü İspanya'dan çaldığı biyolojik silahla birleştirdi.
في الأساس ، ( سارك ) كان قادر على ( دمج ( الإيبيولا مع هذا السلاح البيولوجي الذي سرقه " من " أسبانيا

Bunun evimden çaldığı silah.
نفس السلاح الذي سرقه من شقتي .

Bunun Turtle'ın Four Seasons'tan çaldığı terliklerim.
هذا نعلي لقد سرقه من فندق (فور سيزنس) في (ماوي)

Dükkandan çaldığı şey burada mı?
هل لديكِ ما سرقه من المتجر ؟

Yani biri antifrizi benim aracımdan çalmış olmalı.
حسناً، أقصد... حسناً، لابدّ أنّ شخصاً ما سرقه من صندوق سيّارتي.

Bir yerden çalmış olmalı.
لا بد وأنه سرقه من مكان ما

Oğlum avlunuzdan çalmış.
يبدو أن أبني سرقه من ساحتك

İçki dükkanından çaldığını mı?
أتقصد الذي سرقه من متجر المشروبات؟

Abisinin onu sersem bir polisten çaldığını söylemişti.
قال أن أخيه سرقه من شرطي غبي