"سرهم" - Traduction Arabe en Turc

    • sırlarını
        
    • sırrı
        
    • sırları
        
    • sırlarının
        
    Öğle olduğunda, Ace ve Eyeball sırlarını çetede herkese söylemişti bile. Open Subtitles بحلول الظهر آيس وايبول أخبروا سرهم باقي العصابة
    sırlarını daha önce öğrenmediğime pişman olacağım başka bir sebep yok. Open Subtitles ليس لدي أي سبب آخر لأندم عليه لم اكن اعرف سرهم في وقت سابق
    Eğer onun ticari sırlarını çalabilseydik bu yeni bir sanayi devrimini tetiklerdi. Open Subtitles إن قمنا بسرقة سرهم التجاري سيكون هذا مفتاح ثورة صناعية جديدة
    Eğer sırrı öğrenirsem, Nina hayata geri dönecek. Open Subtitles إذا عرفت سرهم, فسوف تعود نينا مرة أخرى إلى الحياه
    Kardeş, zeytinyağı kullanıyorlar, margarin değil. İşin sırrı bu. Open Subtitles لكن يستخدمون زيت الزيتون و ليس الزبد ، هذا سرهم
    Hala hayatlarıyla uğraşıyorlar, küçük sırları ortaya çıksa bile. Open Subtitles فهم لازالوا يتعاملون مع حياتهم الآن بعيداً عن سرهم الصغير
    Ölümsüzlerin nerede yaşadığını ve sırlarının nasıl ele geçirileceğini biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف أين يعيش الخالدين وكيفيّة الحصول على سرهم
    Bu iki cesur kadına destek olup onları koruyarak sırlarını saklayacağınız konusunda hepinize güveniyorum. Open Subtitles وأنا الثقة لكم جميعا أنك سوف تقف مع و حماية هؤلاء النساء الشجعان اثنين والحفاظ على سرهم.
    İkisinden biri, bizim sırlarını bildiğimizi biliyorlar mı? Open Subtitles هل يعلم أحد منهم بأننا نعمل سرهم ؟
    Faraday onların sırlarını hiçbir zaman öğrenemedi. Open Subtitles لم يتعلم (فاراداي) سرهم في صناعة الزجاج مطلقًا
    Çünkü sırlarını ortaya çıkarmak üzereydi. Open Subtitles ..لأنه كان على وشك كشف سرهم
    sırlarını korumak için. Open Subtitles ليحفظوا سرهم.
    O insanlar, bir sırrı sır olarak tutmak için bizi öldürmek amacıyla fabrikaya füze yolladılar. Open Subtitles هؤلاء الأشخاص أطلقوا هجوماً صاروخياً على المصنع لقتلنا لإبقاء سرهم طي الكتمان
    Madde bütün hayatımızı alt üst ediyordu sürekli verilen ve tutulmayan sözler, kavgalar, bu sırrın ağırlığı-- bu sırrı gizlemek öyle zordu ki bizim "normal"imiz bu olmuştu. TED جعل حياتنا فوضوية وغير مستقرة: وعود تقام وتكسر باستمرار، قتالهم، ثقل سرهم... ثقل أسرارنا يجعلنا ما نسميه "عادي" خارج حياتنا.
    Şu pislik torbası Fry onlarla ilgili sırrı biliyor olmalı. Open Subtitles لا بد أن الحقير (فراي) قد عرف سرهم
    Bulundukları delikten çıkmayı düşünüyorlar tüm sırları ortaya dökmeyi düşünüyorlar. Open Subtitles انهم يتحدثون عن الخروج من الظلام فضح سرهم
    sırları bu. Eğer sırları açığa çıkarsa mahvolurlar. Open Subtitles ومنحرفون للغاية هذا هو سرهم الكبير
    Hepsinin sırları var. Open Subtitles جميعهم لديهم سرهم
    Büyükbaban ve diğer seneşöler, sırlarının korunmakta olduğunu bilmeseler, son nefeslerini verirken, yalan söylemeyeceklerdi. Open Subtitles .. جدك والقادة الآخرين .. لن يكذبوا وهم في النفس الأخير .. إلا لو عرفوا أن سرهم محفوظ ..
    Büyükbaban ve diğer seneşöler, sırlarının korunmakta olduğunu bilmeseler, son nefeslerini verirken, yalan söylemezlerdi. Open Subtitles جدك و(السينيشو)الأخرون لن يرقدوا فى قبورهم وأنفاسهم خامده إلا إذا عرفوا أن سرهم محفوظ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus