Bu deniz kestaneleri kaçabilecek kadar hızlı değiller ama güçlü bir savunmaları var. | Open Subtitles | قنافذ البحر ليست سريعة بما يكفي لتهرب، لكن لديهم دفاع هائل. |
...Chicago'nun tahliyesi o kadar hızlı değildi. | Open Subtitles | المذيع: .. من الإجلاء شيكاغو لم تكن سريعة بما يكفي. |
Orijinal Samaritan onu çalıştırabilecek kadar hızlı bir çip olmadığı için çökmüştü. | Open Subtitles | السامرية الأصلي تحطمت لأن رقاقة سريعة بما يكفي لتشغيله لم يتم بناؤه حتى الآن. |
Yani değişim sürüyordu ama yeterince hızlı değillerdi. | Open Subtitles | كانت هناك تغيّرات لكن لم تكن سريعة بما يكفي |
yeterince hızlı da değiller zaten. | Open Subtitles | ليست سريعة بما يكفي لتصنع فرقًا على أي حال |
Sen bile onu kurtaracak kadar hızlı değilsin. | Open Subtitles | تذهب الطفرة. وأعتقد حتى أنت ليست سريعة بما يكفي لانقاذ حياتها. |
Boraqchin kontrol altına almalarını emretti - fakat ipin ucunu tutacak kadar hızlı davranabilecek tek kişi oydu. | TED | تأمرهم برقشين بإخضاعه للسيطرة - لكنها الوحيدة التي كانت سريعة بما يكفي للحاق بالحيوان الضال. |
Beni durdurabilecek kadar hızlı mısın yani? | Open Subtitles | هل تعتقد حقا كنت سريعة بما يكفي لمنعي؟ |
Bu tehditleri durdurabilecek kadar hızlı olan tek kişi benim. | Open Subtitles | وأنا الوحيد سريعة بما يكفي لوقفها. |
Bu tehditleri engelleyebilecek kadar hızlı tek kişi ise benim. | Open Subtitles | وأنا الوحيد سريعة بما يكفي لوقفها. |
Sana şunu diyeyim ev çocuğu, 90larda arabaları yeterince hızlı kaldıramazdın. | Open Subtitles | أجل، أنا أخبرك يا رجل، في التسعينات لم تكن سرقة السيارات سريعة بما يكفي. |
yeterince hızlı olan bir kamyonum var. İki tane daha bulmalıyız ama. | Open Subtitles | لدي شاحنة سريعة بما يكفي علينا أن نجد إثنان أيضاً |
O zaman hesaplamalarım yeterince hızlı. | Open Subtitles | إذاً، حساباتي كانت سريعة بما يكفي |