"سريعه" - Traduction Arabe en Turc

    • hızlı
        
    • Çabuk
        
    • kısa
        
    • hızlıca
        
    • hızlıydı
        
    • Hızlıydım
        
    Onu takip etmemi söyledi ama ayaklarım yeterince hızlı değildi. Open Subtitles واخبرتني ان اتبعها ولكن أقدامي لم تكن سريعه بما يكفي
    - Adama dönmem için hızlı bir gemi ve iyi silahlanmış tayfa. Open Subtitles سفينه سريعه وطاقم مسلح جيدا ليعود الى جزيرتى
    Courtland Caddesi'nde kuzey yönünde hızlı takipteyiz. Open Subtitles نحن في مطارده سريعه متجهين شمالا ً بتجاه شارع كورتلند
    Bazen böyle aniden kötüye gider. Çok Çabuk oldu. Open Subtitles أحياناً تحدث انتكاسه مفاجأه و تكون سريعه
    kısa sürede anlaşmaya varabilmek için adam akıllı teklif götürmemiz lazım. Open Subtitles لذلك سوف تتطلب عرضاً سخياً للضغط عليه من أجل اتفاقية سريعه
    Güzel. hızlıca bir bakmamın mahzuru var mı? Open Subtitles جيد ، هل تمانع لو ألقيت نظرة سريعه عليها؟
    Söylemek zor. Mesajı oldukça hızlı bir şekilde kestim, yani belki sadece mevkimizi biliyorlardır. Open Subtitles لا أستطيع أن أقول، لقد استقبلت رساله سريعه جداً لذا هم يمكنهم أن يعرفوا موقعنا فقط
    Bir tane duymuştum. Çok hızlı ve yakalanamazmış. Open Subtitles سمعت عن واحده، من المفترض أن تكون سريعه جداً وغير قابله للاعتراض
    hızlı bir başlangıçla ipuçlarını toplar, kim önde gidiyor takip ederiz. Open Subtitles إجمع معلومات سريعه وتحري عن من يعملون في الأسلحة
    Motosiklette olduğun için hızlı geliyor. Open Subtitles تشعرين وكأنها كانت سريعه لأنك على الدراجه
    Aslında, yeniden size ihtiyacım var, eğer mümkünse. hızlı. Open Subtitles في الحقيقة، انا أحتاج جولة أخرى، سريعه جدا.
    Yumruğun ne yeteri kadar hızlı ne de acımasız değildi. Open Subtitles قبضتك لم تكن سريعه كفايه و رغبتك لم تكن قوية كفاية
    Bir motosiklet parası biriktirdim. Çok hızlı bir motor. Open Subtitles ادخرت من اجل دراجه هوائيه جديده انها سريعه جداً
    Yani, bayağı hızlı gidiyor da. Open Subtitles أعنى .. من الواضح بأنه يتحرك بصوره سريعه
    Tavşan hızlı olabilir ve Kaplumbağa emin adımlarla gidebilir ama sorunları onlara sürekli zaman kaybettirdi. Open Subtitles حسنا ـ ـ ـ ربما الأرانب سريعه ـ ـ ـ و السلاحف ربما ثابته ـ ـ ـ
    Görevlerini yerine getirmek için, hücreleri yeterince hızlı yenilenemiyorlar. Open Subtitles خلايه لا تجدد سريعه بما يكفي للحفاظ على النسيج.
    Ateşin, karında kasılmalar ve hızlı kalp atışın var mı? Open Subtitles ألديكِ حمى , تشنجات غير عاديه , نبضات قلب سريعه ؟
    İnsanların detaylı geçmişlerine ihtiyaç duyduğum için sonuçları hızlı elde edebiliyorum. Open Subtitles شخص احتاج لمعرفة هويته الكاملة , النتائج كانت سريعه كالعادة
    Bu kadar. Çabuk , kolay ve acısız. ama buna cesaretin olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles هكذا فقط , سريعه وسهلة وغير مؤلمة ولن تخلع منك اعضائك التناسلية
    Nazilerin Führer'i fethettiği ülkede, ele geçirilmiş kentlerdeki askerlerinin arasında kısa bir gezinti yapıyor. Open Subtitles الدكتاتور النازى يقوم برحله سريعه فى الدوله المُحتله بين الجنود فى المدن الأسيره
    Anlıyorum, fakat hızlıca bakmanız birkaç saniyenizi alır. Open Subtitles انا أقدر ذلك انها لم تأخذ اكتر من ثانيه للقرأه مجرد قرأه سريعه
    -Kol orda değil. Onlarda bana otomatik Kia verdiler ve gerçekten hızlıydı. Open Subtitles ,لذلك اعطوني سيارة بغيار أوتوماتيكي وكانت السيارة سريعه جداً
    Hazır! Hızlıydım, değil mi? Open Subtitles انا مُستعدة , لقد كنت سريعه في التأهب ألست كذلك ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus