Eğer sırrını korumak için Mulder'ı öldüreceğini sanıyorsan artık çok geç. | Open Subtitles | إذا كنت تظن بأنك ستقتل مولدر لحماية سرّك, فهذا متأخر. |
Seni delirtir ve sırrını en yakın dostuna, annene ya da sevgiline söyler rahatlarsın. | Open Subtitles | لا تستطيع إحتمال الأمر فهو يقودكَ للجنون ثمّ تفشي سرّك إلى أعزّ أصدقائكَ أو إلى والدتكَ أو إلى حبيبكَ، وهذا يحرّركَ |
Senin küçük sırrını öğrenmem ilginç bir sürpriz oldu. | Open Subtitles | كم كانت فرصة سعيدة حين عرفت سرّك الصغير القذر. |
Endişelendiğin şey buysa, sırrın benimle güvende. | Open Subtitles | سرّك بأمانٍ معي، إن كان هذا ما تقلق حياله. |
Sanırım en büyük sırrın senin de tipik bir lise öğrencisi olman. | Open Subtitles | إذن, كان سرّك الكبير بأنّك كنتي طالبة ثانويّة عاديّة |
Ne olursa olsun bana söylemeliydin, çünkü o küçük Sırrınız neredeyse buradaki herkesin hayatına mal oluyordu. | Open Subtitles | أنت should've أخبرني مهما، ' يسبّب سرّك الصغير تقريبا كلّف كلّ رجل هنا حياته. |
sırrını saklamamı dönüştüğün bu şey olmana yardım etmemi istiyorsun ama benim ne hale geldiğimi görmeyi reddediyorsun. | Open Subtitles | تريدني أن أحفظ سرّك وأن أساعدك لتظلّ كما غدوتَ لكنّك تأبى أن تبصر ما غدوته أنا |
sırrını sakladığımız sürece hepimizin seninle arkadaş olabileceğini söyledin. | Open Subtitles | قلتِ أنّنا جميعًا بوسعنا أن نكون أصدقاءك طالما نحفظ سرّك |
sırrını saklamamı dönüştüğün bu şey olmana yardım etmemi istiyorsun ama benim ne hale geldiğimi görmeyi reddediyorsun. | Open Subtitles | تريدني أن أحفظ سرّك وأن أساعدك لتظلّ كما غدوتَ. لكنّك تأبى أن تبصر ما غدوته أنا. |
Bu yaptığını başka birine söyleme. sırrını saklayacağım ve yolumuza devam edeceğiz. | Open Subtitles | لا تخبر أيّ أحد آخر بما فعلت، سأصون سرّك وسنتابع المضيّ. |
Ama bunun karşılığını vermenin en iyi yolu en başta, o avukatın senin lanet olasını sırrını öğrenmemesini sağlamak. | Open Subtitles | لكن الطريقةُ المُثلى لكيّ تردّ لي بالتأكد أن المحامية الاخرى .لاتكتشفُ سرّك اللعين بالمقامِ الأول |
sırrını korumak için ölmüş numarası yapmama pek de mutlu olmadığını hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر أنّك لم تكُن سعيدًا بتزييفي موتي لحماية سرّك. |
kaplana saldırmasını emrettiğinde, bana hayvanları kullanmanın sırrını vermiş oldun. | Open Subtitles | عندما أمرت ذلك النمر أن يهجم عليّ سلّمتني سرّك الطريقة للسيطرة على الحيوانات |
sırrın sonsuza kadar güvende dostum. | Open Subtitles | سرّك آمن أبد الآبدين، إنّي أؤازرك بكامل كياني |
Bizi kilit altına alırsan, arkadaşlarımız kötü bir şeylerin olduğunu anlayacaklar ve sırrın açığa çıkacak. | Open Subtitles | فورَ سجننا سيعرف أصدقاؤنا بوجود خطب ما وسيفشى سرّك |
Evet, bu da senin küçük sırrın olsun. | Open Subtitles | نعم، حسنا، ذلك سيكون سرّك الصغير. |
- Ben içki içip, arabada uyumuyorum. - Demek sırrın bu. | Open Subtitles | أنا لا أشرب أو أنام في السيارات - إذاً، هذا سرّك - |
Ama hey, sırrın benimle güvende. | Open Subtitles | . لكن لا تقلق ، سرّك بأمان معي |
Elbette. Önceden söylediğim gibi, sırrın burada güvende kalacak. | Open Subtitles | طبعًا، وكما قلتُ سرّك سيكون بأمانٍ هنا |
söylesenize Sırrınız nedir? | Open Subtitles | ما هو سرّك أيها الجدّ؟ |
Buraya gelip sır olarak tutabileceğini mi sandın? | Open Subtitles | هل ظننت حقّاً أنه بمقدورك النزول إلى هنا و الحفاظ على سرّك الصغير؟ |
Bana sırrınızı açacak kadar güvenmemeniz beni üzdü. | Open Subtitles | أنا حزينة أنك لم تستطع أن تأتمنني بما فيه الكفاية لإشراكي في سرّك. |