"سعال" - Traduction Arabe en Turc

    • öksürüğü
        
    • öksürüyor
        
    • öksürme
        
    • Öksürüyorum
        
    • öksürük
        
    • öksüren
        
    • Öksürüğün
        
    • öksürmeye
        
    • - Öksürüyor
        
    • öksürüyorsun
        
    • Öksürüğüm
        
    Bana en küçük öksürüğü bile çok ciddiye alan ebeveynlerden birisi olacağını söyleme. Open Subtitles لا تخبريني أنك ستكونين تلك الأم التي تجعل من كل سعال أمراً جسيماً
    Evet, bir de artı olarak patlayan bir öksürüğü olduğunu da söyleyebilirim. Open Subtitles أجل, إضافة إلى أنه حصل على ما يمكن أن تسميه سعال متفجر
    Çok kötü öksürüyor ve birşey yapamıyoruz. Open Subtitles انه حصل على سعال سئ و طبيبنا البيطرى لا يستطيع ان يوقفه
    Bakın Bayan Angela, küçük yeğenim çok kötü öksürüyor. Open Subtitles أنظرى هنا آنسة أنجيلا أبنة أختي الصَغيرة عندها سعال سيئ جداً
    öksürme, kusma, bir çeşit iç basınç. Open Subtitles سعال أو تقيأ أو نوع من أنواع الضغط الداخلي
    Kendimi iyi hissetmiyorum. Öksürüyorum. Open Subtitles صحتي ليست جيدة تماماً سعال
    Böbrekteki kitle kanlı öksürüğü ya da kanamayı açıklamaz. Open Subtitles كتلة مجهولة فى الكلة لن تفسر سعال الدم أو النزيف فى عينيه
    Ve en kötüsü, rahatsız edici bir öksürüğü var. Open Subtitles والأسوأ من ذلك أنه يعاني من سعال مزعج.
    Dr Murdoch, Peterin ateşi yükseldi ve öksürüğü şiddetlendi. Open Subtitles الدّكتور مردوخ، بيتر متطور a حُمَّى درجةِ مستوى عالي وa سعال.
    Hemşire Espinoza, Bay Foster'ın öksürüğü artıyor ve Dr. Dorian da gitti. Open Subtitles أيتها الممرضة (أسبينوزا) سعال السيد (فوستر) يزداد سوءاً والطبيب (دوريان) غير موجود
    Sesi çok iyi değildi, Ateş ve öksürüğü varmış. Open Subtitles لم يبدو بخير من صوته لديه حمى و سعال
    Kedinin öksürüğü var. Open Subtitles القطّة عندها سعال.
    Gergin olduğunda tikler yapmaya başladı, öksürüyor, sürekli gözünü kırpıyor. Open Subtitles لقد بدأ يصاب بهذه اللازمات العصبية تعلم .. سعال غريب، يطرف بعينه طوال الوقت
    Neyin var, nezle yüzünden öksürüyor musun? Open Subtitles ماذا أصابك سعال بسبب البرودة ؟
    Ateşi var ve çok fena öksürüyor. Open Subtitles إن حراراتها مرتفعة وتعانى من سعال شديد
    Hepatik damarda tıkanma kan öksürme solunum güçlüğü ve Raynaud fenomeni. Open Subtitles إنسداد في الوريد الكبدي سعال الدم مشكلة التنفس
    Çünkü gerçekten Öksürüyorum. Open Subtitles -عندي سعال حقاً
    Ve bir öksürük şurubu. Kanlı mendiller ve ağrı kesiciler buldum. Open Subtitles و وجدت شراب سعال و منديلان ممتلئان بالدم و حبوب مهدئة
    O... öksüren. Open Subtitles لقد حدث لها سعال في حنجرتها .. تعرف ذلك.
    Öksürüğün hiç iyi gelmedi. Belki karantinada bir hafta sonu geçirmen iyi olur. Open Subtitles ياله من سعال سىء، ربما عليك قضاء أسبوع فى الحجر؟
    Tamam. Kız kardeşim zatürree olunca öksürmeye başlamıştı. Open Subtitles حسناً أختي عندها سعال فى رئتها
    - öksürüyor muydu? Open Subtitles سعال ؟
    Kötü öksürüyorsun dostum, kendini kontrol ettirmelisin. Open Subtitles هذا سعال سيئ من الأفضل أن تستشير طبيباً
    Öksürüğüm yok, üşütmem yok, ateşim yok. Open Subtitles لا سعال ، لا برد ، لا حمى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus