"سعياً" - Traduction Arabe en Turc

    • aramaya
        
    • peşinden
        
    • bulmak için
        
    • arayışındaki
        
    Akıl almak için, en büyük Yunan rahibesini aramaya başlar. Open Subtitles من اجل الأرشاد ذهب سعياً خلف أعظم الكهنة اليونانيين القدماء
    Bütçeler düştü. NASA nakit için başka işler aramaya başladı. Open Subtitles حدثت أزمة الميزانيات، لذا الناسا كانت .مجرد عمل آخر سعياً للحصول على المال
    - Eğer buraya mutluluk aramaya geldiyseniz geri dönmelisiniz. Open Subtitles - هل تعلم , إذا أتيت إلى هتا سعياً لتحقيق السعادة
    Doktor hayatımı uzun zaman önce kurtarmıştı. Elbette onun peşinden gidecektik. Open Subtitles الدكتور أنقذ حياتي مُنذ فترة بعيدة، بالتأكيد جئنا سعياً للعثور عليه.
    - Tepelere çıkıp intikamın peşinden gitmek için hayatını harcamaya yetecek kadar mı? Open Subtitles بما يكفي لتتجه إلى التلال لتقضي حياتك سعياً إلى الانتقام؟
    Bir silah yapmanın yolunu bulmak için Dünya'yı gezdiğini duydum. Open Subtitles سمعت قصصاً تقول أنكِ جبتِ العالم سعياً وراء طريقة لصنع سلاح
    Ve yeni doğan yavru da, sürünün su arayışındaki bu uzun yolculuğunda annesine ayak uydurmak zorunda. Open Subtitles والعجل حديث الولادة عليه ملازمة امه بينما يُواصل القطيع رحلته الطويلة سعياً وراء الماء.
    Bu erkek güve dişileri aramaya gitmez. Open Subtitles ذكر العث هذا لا يخرج سعياً وراء الإناث.
    Siz buraya kara barut aramaya gelen ilk Batılılar değilsiniz. Open Subtitles لستما أول من أتى من الغرب سعياً للبارود
    bir gün beni aramaya geleceğini biliyordum. Open Subtitles فستأتي سعياً ورائي يوماً ما
    Bakırın peşinden gitmek için altını riske atma meselesi. Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}إمّا أنْ تُخاطروا بذهبٍ .ثمين سعياً للنحاس أو لا
    Yavrunun peşinden geldiler. Kulağa delice geliyor biliyorum ama... Open Subtitles جائوا سعياً وراء الشبل ... أعرف هذا يبدو جنونياً ولكن
    Michael bir kez daha, kendisini bir kez daha eken babasının peşinden gidiyordu aynı şeyi kendi oğluna yapmak üzereydi. Open Subtitles لذا مرة أخرى, ذهب (مايكل) سعياً وراء الأب الذي تركه مجدداً, فقط ليكتشف أنه على وشك ان يفعل نفس الشيء مع أبنه
    Raymond'u kitabenin peşinden gönder. Ben Uzi'yi istiyorum. Open Subtitles أرسلي (ريموند) سعياً للكِلّة، أمّا أنا فأريد (أوزي)
    Bu mücevher böceği, tuhaftır ki diğer hayvanlar yangından kaçarken bu sıra dışı yaratık bulmak için uzun mesafeler kat ediyor. Open Subtitles هذه خنفساء الياقوتة وعلى نحو غريب وبينما تلوذ جميع الحيوانات الأخرى بالفرار من اللهب يقطع هذا المخلوق الفريد أميالاً سعياً وراءه.
    Ve yeni doğan yavru da, sürünün su arayışındaki bu uzun yolculuğunda annesine ayak uydurmak zorunda. Open Subtitles والعجل حديث الولادة عليه ملازمة امه بينما يُواصل القطيع رحلته الطويلة سعياً وراء الماء.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus