-Blithe, Skinny, bilin bakalım ne oldu? -Perconte, arkadakilere beklemelerini söyle. | Open Subtitles | ــ بلايث ، سكيني ، إحزرا ما حصل ــ عد وأطلب منهم التوقف |
Skinny'nin, Cutlass'ıyla arabalı sinemaya girip... kendi kaydettiği kasetleri el altından sattığını bilirim ben. | Open Subtitles | أتذكر سكيني عندما كان بييع الأشرطة المزورة في الحي التي كان يضعها في صندوق سيارته |
Bıçağımı çekip yedisine doğru salladım, işte böyle. | Open Subtitles | وأخرجت سكيني ولوّحت بها هكذا أمام السبعة .. |
Bıçağımı geri ver. | Open Subtitles | محل للالعاب الالكترونية جيبز : اعطني سكيني |
Sen de karanlık gece, cehennemin en koyu dumanına bürün de gel artık, gel ki, keskin bıçağım açtığı yarayı göremesin. | Open Subtitles | تعال أيها الليل الدامس مع دخان الجحيم حتى لايرى أحد الجرح الذي ستسببه سكيني |
- Sıska Pete'i görmeye geldik. | Open Subtitles | أفضل بكثير. أنا هنا لرؤية سكيني بيتي |
Skinny, sende bunlardan binlercesi kaldı. | Open Subtitles | يا سكيني لديك الآلاف من هذه موجودة في داخلك |
Hey bakın Skinny haklıymış,burası okul Güzel sanatlar okulu sana söylemiştim. | Open Subtitles | أنظر , سكيني علي حق أنها مدرسه -مدرسه الفنون -لقد أخبرتك |
Skinny. Merak etmeyin,bu zengin çocuklar bunu karşılayabilir | Open Subtitles | سكيني , لاتقلق هؤلاء الأطقال الأغنياء يستطيعون تعويض ذلك أنظر |
Sizinle konuştu Skinny diye bir şey çıkmadı ağzından. | Open Subtitles | لقد قال جميعكم لا تستطيعون الحضور الي الحفله و لم يقل أي شئ عن سكيني |
Annem için yapmalıyım. Skinny için. | Open Subtitles | يجب أن نفعل هذا من أجل أمهاتنا , و من أجل سكيني |
Eğer benim Bıçağımı tertemiz getirmezseniz... hepinizin kalbine saplarım. | Open Subtitles | وإذا لم تُعيد لي سكيني نظيفاً سأطعنكم جميعكم أيها الزنوج عبر قلبكم |
Yaptıklarınla Bıçağımı herkesten fazla hak ettin. | Open Subtitles | لقد فعلتَ أكثر لتستحق سكيني أكثر من أيّ أحد آخر |
Sonra büyük av Bıçağımı çıkarıp, hemen yan tarafından büyük bir parça keserim. | Open Subtitles | وبعدها سأخذ سكيني للصيد الكبير وأقطع عانته من الجانب |
Hadi o zaman sizi hergeleler! bıçağım. Seni deli manyak! | Open Subtitles | هيا إذاً، أيها الأوغاد سكيني أنت مريض أيها الوغد يا إلهي |
Cehennemin en kesif dumanını sarınıp gel ki ne keskin bıçağım açtığı yarayı görsün ne de cennet karanlık örtüsünün altından bakıp "Dur, yapma!" diye feryat etsin. | Open Subtitles | ملتفا بدخان الجحيم الداكن حتى لا ترى سكيني ما تحدثه من جروح ولا تتمكن السماء من رؤيتي تحت جنح الظلام |
Ben ve benim küçük bıçağım. | Open Subtitles | إنه أنا فقط و معي سكيني الصغير |
Sıska, Hazeltine'dayım, işler zorlaşıyor. | Open Subtitles | انهض ياقزم. "سكيني" إني اقوم بعملي ولكن "هيزل تاين" يحدق بي بشدة. |
Sadece şekeri alın. Bu dedemin ceketi. bıçağımın üstüne düştüm. | Open Subtitles | فقط خذ الحلوى هذا معطف جدي لقد سقطت على سكيني هاهي |
Seni çok arzuluyorum ama bir gün bu bıçağı üzerinde kullanacağım. | Open Subtitles | أنا أرغب بك جداً وذات يوم سوف أستخدم سكيني عليك |
Bıçağımla bir saatten sonra | Open Subtitles | لذلك امسكت باحد رجالك ساعة واحدة مع سكيني |
Eğer bu bıçak yüzünü keserse çirkin görünürsün. | Open Subtitles | ولكن سكيني هذه ستجعلك وجهك قبيحاَ جداَ فلا ترفضي عرض الزعيم |
Benim bıçağımdı ama ben yapmadım. | Open Subtitles | لقد , لقد كانت سكيني لكنني لم , لكنني لم أفعلها |
Bakalım halatın bıçağıma karşı ne yapacak. | Open Subtitles | دعنا نرى ماذا سيفعل سكيني بحبلك هذا |
Üç beş beygirle mesele kapandı ha? | Open Subtitles | بعض ما فعلا، يحصل (سكيني) على بعض المهور، وليس إلا؟ |