Dördüncü sabah birkaç deniz kaplumbağası yakaladı, onları birbirine bağladı ve bir sal yaptı. | Open Subtitles | وفي اليوم الرابع ربط نفسه مع زوج من سلاحف البحر ربطهم سوية وجعلهم كطوافة |
Dördüncü sabah birkaç deniz kaplumbağası yakaladı onları birbirine bağladı ve bir sal yaptı. | Open Subtitles | في اليوم الرابع ربط اثنين من سلاحف البحر وجعلهم طوافة له |
Yeşil deniz kaplumbağası güçlü midesini zehirli jelatinle doldurmaya bayılır. | Open Subtitles | سلاحف البحر الخضراء تحب ملئ معدتهم الحديدية بالهلام السام |
Ne yapıyorlardı bilmiyorum ama deniz kaplumbağaları eve gelmişlerdi. | Open Subtitles | انا لا اعرف ماذا كانوا يفعلون و لكن سلاحف البحر جاءت للبيت |
deniz kaplumbağaları, yumurtalarını sahile bırakır. | Open Subtitles | تضع سلاحف البحر بيوضها على الشاطيء |
Biliyor musun, eski zamanlarda Hawaii savaşçıları erkekliklerini kanıtlamak için, burada durup. deniz kaplumbağaları yavruladıkça, onlarla boğuşurlarmış. | Open Subtitles | في العصور القديمة، ليُثبتَ محاربوا "هاواي" رجولتهم، كانوا ينتظرون هنا و يتعاركون مع سلاحف البحر عند مجيئها لتتكاثر. |